Nato
Türkiyenin Natoya girebilmek için Türk askerini koreye göndermesini sürekli eleştiren biriyim.
Kominist sovyetlerin yayılım politikası, Avrupanın doğusundaki irili ufaklı ülkelerin çoğunu işgalederekegemenliği altına almasına kadar gelişmekteydi.
Demokrat partisi (DP) Kominist tehlikesine karşı önlem alarakNatoyu yani ABD'yi seçti.
Bu çok kötü bir seçimdi.Natoya bağlanmak demek Atatürkün tam bağımsızlık ilkesine kafa tutmak demekti.
Kore bizim vatanımız değildi. Koredeki düşman da düşmanımız değildi. Askerimiz niye gitti oralara?
XXX
Natoya girmeden önce silah fabrikalarımız vardı. Natonun başkomutanı ABD; ben sana silah veriririm. Fabrikalarını kapat! Emrini verdi. Silah fabrikalarımızı kapattık!!!
Uçak bile üretmeye başlamışken; kapat ben veririm dediler. Onu da kapattık!
Askeri araç gereçlerimizi kendimiz yapıyorduk.
Biz veririz! Dediler.Üretim yerlerimizi kapattık!
Velhasılı... Türkçe düşünemez hallere düştük. Sessiz sinema ile tanıştık. Amerikancılık ve amerika hayranlığı çoğaldı.
Bilimde ve teknolojide gelişmemiz engellendi. Çalışma alanı olmadığı için 'beyin göçü' verdik.
Kızılderili şef, Beyaz adama şöyle demişti. 'Bana balık verme. Balık tutmayı öğret!'
Bizim şef (adnan menderes) bunu dahi diyemedi. Türk tugayımızı koreye gönderdi.
Natoya girmeseydik, Türkiye bilim ve teknolojide çağ atlardı. Emekli bir eski asker olarak bu düşüncemi hep dile getirdim.
Benim gibi düşünmeyenler mutlaka olacaktır.
Her tür eleştiriye açığım.
Bunların hepsi devlet adamlarımızın, başımızdakilerin iktidarları zamanında yaptıkları büyük yanlışlar ve bu büyük yanlışları bir kaç kişi yapıyor bedelini ise bütün toplum ödüyor hem de ne bedel ödeme yıllar yılı yıllar yılı sürüyor bu bedel ödemeler. Manidar bir yazıydı...👍
Günün yazısını ve yazarımızı kutlarızud83eudd20