Ne duruyorsun, Kelkit'i kurtarıyoruz!
Bu gün folklor ekibi, bando takımı, temsili kağnılar, birkaç düzine komando ? coşkulu naralar eşliğinde- ve normalden bir milletvekili fazlası olan bir protokolle yeniden, söylendiği kadarıyla 91. kez kurtardık Kelkit'i, Ruslar'ın işgalinden....
Ufak kasaba insanları için farklı bir aktivite olduğundan olsa gerek, çoşkusuz bir kalabalık ve işte her sene bir birini tekrar eden klasik düzen...
İnternet kafenin camından izliyorum, bir şeyler yapmaya çalışan insanlar var... Bir de kurtarılmayı bekleyen bir Kelkit...
İnsanlar doksan bir yıl önce çekip giden ? savaşsız- Ruslar'ın gidişini kutluyor... Kendilerince kurdukları, temsili bir kurtuluş senaryosu eşliğinde bir iki kuru sıkı ? belki maytap ? sonrasında yere düşen insanlar... Oldum olası aynı, folklor ekibinin kurtuluşumuzla birebir ilişkili (!) oyun gösterisi, bando takımı, birde canından bezmiş ?Komando?, ? Komando? diye bağıran elli kadar askerin yürüyüşü... Çocukken de böyle kurtarırlardı Kelkit'i, bir düzine sene geçirdik hala böyle kurtarıyorlar...
Onlara sorsan Kelkit kurtuluyor, benim gözümde her şey yerinde sayıyor...
Protokol kurtulan Kelkit'i alkışlıyor, benim beynimde şimşekler çakıyor...
Sanırım bu insanlar kurtulmanın yolunu ya bilmiyorlar ya görmek istemiyorlar...
Tamam kutlanmasın demiyorum bu kurtuluş... Ama bir gün bende kutlamak istiyorum kurtulan Kelkit'i... İşsizlikten, kahvehane köşlerinde ömür çürüten insanlardan, dedikodu, hazımsızlık ve türlü fitnelerle bir diğerini alta çekmeye çalışan insanlardan... Hiç olmadı kurtaralım şu ilçeyi daha 13 üne girmeden eli sigara lekesine bulananlardan... Daha düne kadar parmakla gösterilen esrarkeşlerin bu gün ellerini kollarını sallaya sallaya ortalık yerde sabi sübyana hap dağıtmalarından... Ağzında yeni yeni bali kokuları duyduğum çocuklardan...
Hadi bir el atın... Kurtaralım şu Kelkit'i, etek altı muhabbetinin bir adım ötesine geçemeyen lise tayfasından...
Yol... Her zaman yapılır ... Kanalizasyon, gerekli ama bir gün gelir yapılır... Elektrik desen alışmadık mı zaten yıllardır karanlık gecelerde mum ışığı muhabbetlerine? Yani acelesi var sayılmaz kabloları toprak altına gömmenin de... Kocaman kocaman binalar desen, içini dolduracak insan olmadıktan sonra neye yarar?
Gelin bir el atın... Türkiye'de hala tertemiz kalabilen gençler varken, kurtarın... Nice kutlamalarda, kurtardığımız her genç bir protokol mensubu olarak, gözlerindeki gülümsemesiyle, tertemiz yüreğiyle bizi, kurtardıklarımızı alkışlasın...
Yine kurtarın Kelkit'i Rus işgalinden... Yine kutlayın...
Ama acele edin, gençlik gitti ? gidecek elimizden...
Selim SEVEN