Neden mi sen... (Yüreğimin Devrimi)

Varoluşun sebeplerindendir sevmek...

Adem ile Havva'dan arta kalan ?sevgi' milyarların yüreğine düşen bir kavramdır... Dünya kuruluşundan bu yana?tüm sevgiler ise kendince bir efsanedir? bu kavram içerisinde...
***
Sevgili kutsaldır. Sevmek ise o sevgili için ibadettir... Avuçların terler. Kekelersin... Özlersin. Düşünürsün... Arzularsın...
Ne seni yıldıracak nede usandıracak bir şeyin olmadığına karar verdiğin anda da; vazgeçmenin anlamını unutursun...
Bunu bazen ellerini tutup, gözlerine bakara söylersin. Bazen de platonik yaşarsın... Söyleyemezsin... Çünkü yasaktır, uzaktır vs vs vs..
***
Ve! Bir devrimdir... Yüreğin sıradanlığa yadsıması...
Parmaklarının ucundaysa sevgili kolaydır: Elini tutmak, gözlerine bakmak. Dokunmak, koklamak, öpmek... Saçlarını yüzüne değdirmek, nefesinin nemini solumak. Tenini hissetmek...
Ve kolaydır sevgiyi anlatabilmek...
Uzaklarda bir sevgi vardır. Ki! Acıyı yaşamak kaderdir... Yüreğine sığdırırsın uzaklığı. Umutsuzlukla birlikte, yasaklıkla birlikte, öfkenle, başkaldırışınla. Ve birlikte yaşarsın aşkı...
İşte; bir tür devrimdir yüreğinin götürdüğü yere gitmek...
***
Oysa kimine göre anlamsız! Kimine göre imkânsız ya da zor olandır görmediğini sevmek! Bilmeyen, tatmayan anlamaz ki!

Öylesine uzaktır ki görmeden birkaç tatlı sözüyle gülen yüzünü hissedersin... Kapatırsın gözlerini. Bin bir umut ve bin bir hüzün arasında kalırsın...
Olmaz böyle bir şey!
Düşün ki bir gölgeyi seviyorsun. Düşün ki masal perisi, düşün ki... .. (Boş ver düşünme. Olmaz öyle bir sevgi.)

Yapamazsın... Düşünmeden duramazsın...
Ya bir şiirin şairini sevmişsindir. Ya da şairin şiirini...
Bilmem. Belki de benim gibi...

Tasvir edersin...
Güneşin batışını izlerken; kızıllığı, yakamoz saçlarına benzetirsin...
Çünkü hiç görmemişsin...
Etrafını sarar bir koku. Bunun adına bahar kokusu dersin... Her hatırlayışında sevgiliyi, yine aynı kokuyu hisseder ve onun için ?bahar kokulum' dersin...
Gözlerini benzetirsin... Kimine göre deniz mavisine kimine göre çağla yeşiline, kömür karasına, kestane kahvesine. Ve birine elam dersin. Ela gözlerinin muhabbetince...
Yüzünü, ufka çizersin gönül paletindeki gökkuşağının renkleriyle. Göğüslerini benzetirsin bembeyaz teninin narinliğinde. Parmaklarını, dudaklarını düşünürsün...
Birçok şarkıya yazılmıştır. Birçok şiirde anlatılmış! Yüzünü kimi zaman doğanın renkleriyle, kimi zaman meyvelerin renkleriyle donatırsın... Ve her zaman gökkuşağı galip çıkar bu tasvirden...

Ve!
Alnından topuklarına kadar öptüğün: Çırılçıplak düşer müstehcen rüyalarına. Görmeden dokunmanın hazzını yaşarsın...
İpek teninin narinliğini hissedersin ve sımsıkı sarılırsın... Uzun uzun ıslak ıslak ve yavaş yavaş öpersin...
Hayalinde uçarsın sevdiğinle bulutların arasına...
Senin olmadan benimsersin. Kıskanırsın...

Seversin sevgiliyi bir gülün ismince. Şiire onun tadını bulaştırırsın yalnız ve karanlık gecelerinde...
Sonra derin acılar çekersin... ?Gider mi?? Diye... Oysa hiç senin olmamıştır ki!

Onsuz hayatın olamayacağını düşünürsün...
Yüreğine bir devrim yaşatırsın! Sevgiliye bunu anlatamazsın...
***
Evet!
Sevgi(li) o ki!
Yakın olsa da, uzak olsa da:
Avuçların terler. Kekelersin... Özlersin. Düşünürsün... Arzularsın...
Heyecan kalp atışlarının ritmini bozar. Özlemin acısını sigarayla bastırırsın. Uzaklığı yakın edememenin kurtulunamaz sancısını ise birkaç kadehte ararsın...
İşte yüreğin devrimidir bu...
Hayatın kader deyip geçtiğimiz yönleri sıradanlık, bazen radikalce bir sevda ise devrim.
***
Ve!
Neden mi sen...
İşte ben de görmeden sevdim seni...
Hayalime, rüyalarıma takıldın ve ben şu anlattıklarımı kelime - kelime içimde yaşadım...
Çok sevdim seni... Hayalimde canlandırdım şiirler yazdım...
Avuçlarım terledi. Kekeledim. Özledim. Düşündüm. Arzuladım...

Bu sevgiden haberin olmadan: Senden hiçbir karşılık gözetmeksizin hayalimce sevdim... Ve senin beni sevmeyeceğini bana yüreğinle gelmeyeceğini bile bile! (Ve gelsen de bir gün gideceğini bile bile sevdim.)

İşte bu benim: YÜREĞİMİN DEVRİMİ!

Neden mi sen?
Bu yüreğimin devrimini ben senle yaşadım... Senle bu buz kesmiş ve kaskatı olmuş yüreğime senin nurunla bir devrim yaşattım...
Bil ki! Mora sevdalı. Turuncu bir aşığın kızıl devrimisin sen...

24 Şubat 2009 4-5 dakika 3 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 16 yıl önce

    Anlatım yalın ve sözcükler iyi kullanılmış,kutlartım. Yürklerimiz devrime gebe