Neden Mozart
Rondo Alla Turca kücüklüğümde hafızama kazanmış, nereden geldiğini ve kimin tarafından yazıldığını bilmediğim bir müzikti. Arabesk yaşamın ağır bastığı bir köy yaşantısında bu müzikle tanışmam benim icin büyük bir mucizeydi. Belkide bu müzik sayesinde arabesk kalmaktan kurtulup ufku belli olmayan bir dünyaya yelken actım.
Büyüdükce öğrendim ve tanıdım klasik müziği Mozart i, Beethoven i, Brahms ve diğerlerini. Egenin kücük bir sahil köyüydü yaşadığım yer ve bu yerde bu tür müziğe ulaşmak bir hayaldi benim icin. Bu yanımı hep ac bıraktım bir gün doyuracağımı umut ederek.
Ben kücükken televizyon da radyo da lükstü bizim icin. Yaz aylarında gebere (kapari) toplayip satarak biriktirdiğim parayla aldım ilk radyomu. Geberenin lüks lokantalarda zengin ve kültürlü insanlarca yenildiğinide sonradan öğrendim. Ben hep sonradan öğreniyorum ama gebere toplarken elime batan dikenlerinin acısını, parmaklarıma bulaşan acımtırak tadını ilk ben öğrendim. Aldığım radyonun tadı da geberenin tadıyla aynıydı. Her ne kadar bulduğum tel parcalarını birleştirip radyoma antep yapsamda, zırıltıdan başka bir ses duyamazdim. Türkiyenin modern olmadığı dönemiydi cocukluğum.
Üniversite yıllarımda ders calışırken, sınavlara hazırlanırken sabahlara kadar dinlediğim tek müzikti klasik müzik. Istanbul da yaşarken severek gittiğim mekanlardan biri olmuştu opera bale ve müzikaller. Ve her ne kadar bir piyanoya sahip olmak istesemde piyanonun Fazil Say´a Tuğluhan Uğurlu`ya daha cok yakıştığı kanısındayım.
Gelelim Rondo Alla Turca ya, Mozart mehter marşlarimizin müziğinden etkilenerek 11 numaralı la majör piyano sonatı'nın (K. 311) 3′;üncü bölümünde 'Ronda alla Turca' yani Türk Marşı?nı besteler. Ve hala günümüzde Mozartin en sevilen eserlerinden biridir Türk marşi. Bizde hem Mozart a bir kez daha tesekkür etmek hemde bir macera yaşamak icin bisikletlerimizle 300 km yolu aşarak Mozart a gittik.
Passau aralik 2012