Neden Şiir?

Nasıl ki denizin bittiği yerde kara başlarsa, benim içinde düz yazının bittiği yerde şiir başlar. Şiir benim için deniz kadar derin, kara kadar uçsuz ve bucaksızdır. Eğer bir duyguyu, bir düşünceyi düzyazıyla ifade edebiliyorsanız şiire gerek yoktur. Şiir, düzyazının sınırlandığı yerden devreye girer, çünkü şiirde sınır yoktur. Şiir kendisinden başka hiçbir şeyle ifade edilemez. Şiir benim için duygu, düşünce ve düşleri ifadede kullandığım yegâne silahımdır. Şiir insanlık tarihi kadar eski bir türdür. Bu yüzden kendimi önce bir ?şiir sever? olarak görüyorum ve edebiyatın en güzel türününde şiir olduğunu düşünüyorum. Tüm edebiyat türleri için aşağı yukarı bir tanım yapmak mümkündür; ama şiiri tanımlamak zor değil, olanaksızdır. Şiirin belli bir kuralı ve kalıbı yoktur, uyaklı ya da uyaksız, ölçülü ya da ölçüsüz, dizeler halinde ya da düz yazı cümleleriyle, bir dizeden ya da bin dizeden. Tümü şiirdir. Aralarındaki tek ortak nokta duygu ve coşku uyandırmasıdır. Kısacası neden şiir? İşte bu yüzden şiir...

11.03.1979 İzmir doğumluyum. Çok daha evvel şiirle tanışabilecekken ancak on yedi yaşımda şiirle tanışabildim. Daha evvel neden kitap okumadım, şiir yazmadım diye kendi kendime hayıflanıyordum. Ta ki bu açığı kapayana kadar. Hiç hayatınızda dönüm noktası oldu mu? Benim oldu. B u dönüm noktası kabilinde ilk şiirlerimi onun için yazdım, O bunu bilmeden, hala da bilmiyor ya! Gerçi böylesi daha iyi oldu. Böylece şiire ilk emekleyişim bir bahar ayında İzmir'de oldu. İşte o zamandan beri şiirin öğrencisiyim...

Bu öğrencilik hayatımda şiir beni sayılardan da uzaklaştırdı. Matematiği sevmezdim, sevmedim de. Sayılar bana her girdabın içindeymişim de arkamdan gülüyorlarmış gibi geliyor. Bu yüzden bana göre sayıların en güzel durdukları yer şiir dizeleridir. İşte o zaman benim için bir anlam ifade ederler.
Şiirime anlam veren, ifade kazandıran, içeriğini genişleten, üslubunu değiştiren, konusunu zenginleştiren (yani yaşadığım her şeye) aşka... Acıya... Sevince... Yalnızlığıma... Teşekkürler.

Şiir her yerdedir. Bizim vazifemiz şiiri saklandığı yerden çıkarıp gün ışığına sunmaktır. Şiir çocuk gibidir, ona ilgi gösterirsen sevinir, güler. Yüzünü asarsan üzülür, ağlar. Şiiri ninnilerle, masallarla büyütmeliyiz, şiiri bala ve sütle beslemeliyiz. Şiir büyümeli ki bizler aydınlanalım, ülkemiz aydınlansın. Şiirin ulaşmadığı o kadar çok yer var ki günümüzde. Bu yüzden şiiri nerede olursa olsun bulmalıyız ve şiiri her yere götürmeliyiz. Şiiri birçok şeye benzetmek mümkündür. Şiiri dansa benzetirsek göreceğiz ki; şiir o kadar çeşitli ve uygulaması da bir o kadar zordur. Şiir dans gibi evrenseldir. Şiirde başarıya ulaşmak için yılmadan çalışmak ve çok kitap okumak, bilgi dağarcığımızı geliştirmek, en önemlisi de sebat etmektir.

Şiirin merkezi neresidir sorusuna ise şöyle bir anekdotla açıklık getirirsek, Nasreddin Hoca'ya sormuşlar: ?Hocam dünyanın merkezi neresidir? Nasreddin Hoca bulunduğu yeri gösterip ?İşte burası.? Dediğinde herkes, ?olur mu ya hocam bunu da nerden çıkardın? dediklerinde Nasreddin Hoca onlara: ?İnanmıyorsanız ölçün.? Demiş. Sizde ölçer misiniz, ölçmez misiniz bilmiyorum ama şiirin merkezi bulunduğunuz yerdir.

Rilke'nin dediği gibi: ?Şiir hiç kimsenin bilmediği yeni bir şeydir.? Bende şiir hakkında hiçbir şey bilmezken şimdi bildiklerimi nasıl geliştiririm ve öğrencilikten öğretmenliğe nasıl geçebilirim diye büyük bir savaşın içindeyim. İşte bu bağlamda bana öğrencilik yolunu açan ve emeklememi sağlayan, şiirle ilgili ilk konuşmaları, bilgileri ve yürümeyi bana öğreten isim; şiirimize yepyeni bir soluk getiren, yeni bir dönem açan, şiirimizin büyük ustalarından, benim de başucu şairim olan Orhan Veli KANIK'tır. ?Gemliğe doğru denizi göreceksin, sakın şaşırma? dizelerinden yola çıkarak bende Orhan Veli şiirlerinde kendim gördüm. Ve daha sonra bu zincir eklene eklene halka oldu ve diğer büyük üstatlarla dağ gibi büyüdü. Artık naçizane kendimi yansıtan şiirlerim ortaya çıkmaya başladı.

Necip Fazıl'ın dediği gibi: ?Şiir mutlak hakikati arama işidir.? Bende bu hakikatin peşindeyim. Gelin bu hakikati hep beraber bulalım. Çok daha iyi şiirler yazmak için buna ihtiyacımız var.
Pusulamızın şiir olması dileğiyle...


25.01.2001 - İZMİR