Normal Arabamızı Neden Uçan Araca Çevirmeyelim


Teknoloji son hızla ilerlerken eskiyen teknoloji dünyamızı çöplüğe dönüştürmektedir. Gelecekte ulaşım uçan araçlar ile olacağını düşünürsek basit bir dönüşüm neden çözmesin? Bu konuya biraz kafa yorup şöyle bir tasarım yaptım.

Aracımızı uçurabilecek büyüklükte insansız hava aracı mantığında pervaneler aracımıza monte edilecek. Arabamızın uygun bir yerine takılan dört bağlantı ile aracımızı kaldırabilecek bir iskelet oluşturulacak. İskelet sisteminin üstüne korunaklı pervaneleri monte edilecek. İstediğimiz zaman katlanıp normal araç olarak kullanabilinecek. İstenilirse basitçe çıkarılıp tamamen kara aracına dönüşecek. Uçan aracımızı kontrol edebilmek için kontrol tuşları ve ekranı direksiyon üzerine takılıp kontrol edilecek. Gerekirse kontrol sistemini bağımsız olarak yerden belli bir mesafede aracımızı uçurabilmemizin imkânı olacak. Kontrol sistemine dâhil edilen yazılım ile otomatik pilot istenildiğinde uçurabilirken istenildiğinde insan müdahalesi olmadan inip, kalkış sağlayacak. Elektrikli pervanelerin ihtiyaç duyduğu elektriği iskeletin uygun bir yerine takılacak jeneratör yahut bataryalar ile sağlanacak. Aracımızın içini ısıtmak soğutmak ve havalandırmak için ise aracımızın motoru ve diğer sistemleri ile sağlayacağız.

Geleceği yakalayabilmek uğruna dünya gezegenimizi yok etmeye hakkımızın olmadığını söylemekte yarar görüyorum. Üretim ve tüketim politikaları bizleri bir şeyi yeniden kullanmayı değil onu çöpe atıp yenisini satmayı dayatıyor.

İlk tıraş makinemi 2006 yılında aldım. Yerli bir markanın (yabancı markadan az ucuz) 4 tane, yabancı ve pahalı bir markadan 1 tane kullandım. Şimdi yerli ve daha ucuz olan bir markanın makinesini kullanıyorum. Sakal tıraş makinemin altıncısını (6.) kullanıyorum. Bunların hepsinin eleği bıçağı arızalandı. Elek ve bıçağı bulunmaması bulunanda makine kadar pahalı oluyor. Motorları sağlam dış aksam kartlar yazılımı neyi varsa hepsi sağlam ama hepsi şimdi çekmeceleri bekliyor.

Yerli bir markadan 2015 yılında aldığım dokunmatik telefonuma firma güncellemesini yapmaması ve bataryası değişememesi sebebiyle o da yıllardır çekmecede.

Eski dokunmatik telefonum ile yenisi olan 2020 de aldığımın arasında daha iyi bir kamerası dışında yeni bir teknoloji farkı yok. O zaman iyi bir kamerası olanı alsam o farkta olmayacaktı.

Peki; sürekli yenisini satma odaklı olmasa ne olurdu? Ben 2006 yılında Nokia 6020 cep telefonu aldım. 2025 yılına 2 ay kala yazılım arızası verene kadar bataryası hiç yenilenmedi bir hafta şarjı dayanırdı. O güne kadar bir sefer arızalanmamıştı. Hâlâ kullanmakta olduğumuz Nokia 2700 ise 2011 yılında almıştık. Babamın ilk aldığı buzdolabı 1977 yılında … markanın şimdi fişe taksam hâlâ çalışır.

Yeni aldığımız birçok ürün sanki 3 – 5 yıl ömür biçilmiş gibi. Yani bozulsun yenisini alın.

Para kazanmak ve daha çok ürün satma hırsı olmasa ne olacağını gördük. Demek ki dünya gezegenine daha az zarar vererek gelişmek mümkün. 

18 Ocak 2025 2-3 dakika 16 denemesi var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (1)
  • 16 gün önce

    İnsanlar ne yazık ki hep her şeyin son modeline sahip olma derdinde Mehmet bey özenti her yanımızda karnı aç ama elinde son model cep telefonları küçümsemek için değil ama kağıt naylon toplayarak sabahtan akşama kadar çöp karıştıranların bile elinde son modeller mevcut ki bizzat şahidim maalesef üreten değil tüketen toplum olduk giderek artan bir hırsla Güzel paylaşımdı tebrik ve teşekkürler Mehmet bey