O Gün Geldiğinde Kimliğimiz Ak Alnımızdan Okunsun
Sesli düşünüyorum
/
Bizi bilen bilir diyemiyeceğim.
Bilinseydi kadir kıymetimiz benim gibi yaşayan milyonlarcası var bu alemde bilinirdi.Görüldüğümüz yerde yüz dokuz milyon TL başımıza ödül koymazlardı.Demek ki azmışız azalmışız.
Baharın kulağına fısıldadığımız türkülerle tanınırız .Her doğumu muz sancılıdır.Boynu bükük büyür üz.Kışın soğuğu ,ayazında mücadelemiz.Ama gel gör ki..! Azalmışız.İsmimiz soy ismimizle bitişik yazılır ve okunur".Kardelen"
Nice badirelerle baharı müjdeleriz.
Müjdeler hep bizimle olmuştur.
Çoktuk azaldık.Bizi bilen çok azdır Fakat biz herkesi tanırız.
Hiç rahat yüzü görmedik.Hiç uyku
bilmedik.Gece gündüz çalışır bir of
bile demedik.Biz gizlenmeyi gizli
olmayı severiz.Bilenler tarafından
seviliriz.
/
Sesli düşünüyorum
Ya öyle olmasaydı diyorum
Şimdi sıcacık bir oda.Karşımda bir şömine nostaljik döşenmiş nede olsa.Arasıra gözüm altın varaklı bir aynaya kayar.Kendime bakar gururlanırım varlığımla.Masada bir kuş sütüm eksik oda olmaya versin. Gelsin pirzola etler,gitsin
arada mezeler.Meyve yemeye tam başlıyacakken bütün tadım birden kaçar.Haberler hep aynı bıkmadılar. Bunca insan niye yalan söyler ki..? Her gün açız,işsisiz ,zamlar falan filan.Bal gibide iyiyiz .Aman tadımı
kaçırdılar.Anlamak için çok düşündüm çok yoruldum bu gün.
Jakuziye girip dinlenmek bile istemiyorum.Yatayım kulağımın üstüne kimseyi dinlemek istemiyorum bu gün.
Diye bir şeyler anlatsam bilmeyen inanırda bilenler bilir beni.Ne böyle
iğrenç bir düşün kahramanı olurum
nede hayatımda böyle bir yaşamım
olsun.Olmadı ve olmayacaktır da.
Velhasıl sevgili dostlar ağabeyler
hanımefendiler...! İşin aslı
Masada bir kuru ekmek,Marmara bozan markasından üç beş zeytin
bir çatal dolusu ezilmişcesine marka beyaz peynir.Watı düşük bir
ampulun loş karanlığında mutsuzda olsak sofra adabıdır bizde herkesin yüzü güler. Zorda olsa bir baba olarak katlanıyorum bu acıya.Genelde yemek sonrası oturup bir işlem bir kelime ile matematik ve fizik profosörlerine taş çıkartırız. Faturalar ödemeler ve sonunda hayatta kalma savaşında tüm hünerlerimizi ortaya koyarız He unutmadan evimizde" Bombay cinsi" cins dediğim 3000 5000 Tllik kedi değil.Geçen kış açlık soğuk ve annesizlikle ( yani bizim gibi) mücadele ederken buldum onları Şimdi sıcak bir yuvası olmasa bile ılığa yakın evi var( aramızda kalsın kira ödeme gibi alışkanlığı hiç yok)
Siyah panter gibi.Hah işte o loş ışığı bozan o.Her gece evin içinde panter edasıyla hayalet gibi gezen o.Ama her gece ya ayaklarımda ezilir ya popomda ezilir loş ışık altında.Ne diyemi anlattım..!Ekonominin bozulma sebebidir bay Behlül efendi.Her ne olursa bizim evde hazırdır suçlu gel bakalım Sadece onla biter mi bir de dağ gibi kurt gibi gözü keskin bir kızımız var.Çok desenli bir tüyleri var.Tıpkı
Türkiye'nin yaşayan mozaiği gibi Kırılmasınlar diye her renkten toplamış tüylerini. Behlül'lü bazı bazı kurtaranda o. İsmi Yonca'dır Lakin iki boğazdır birini sevsem öteki kırılır.
Velhasıl evin içinde kısa bir kovalamacadan sonra yarın ki yarım kalan işleri tamamlamak lazım.Gerçi hiç bir zaman yarımı tam yapamadık.Umutsuzda yaşamadık.
Şimdi bey ağbiler,hanım ablalar
cinaslı cümlelerle başınızı agırtmadan bizler sabah işe akşam
evine koşan,bir ekmeği kazanmak
için türlü türlü mücadele veren patronunu,müşterisini hos tutan vergisini ödeyen borçtan korkan utanıp yüzü kızaran onurlu bir işçileriz.Vatan denilince ön safta
koşan,millet diyince coşan,bayrak denilince canından vazgeçen bu toprakların itibarlı soyundan gelen
nezaketini bırakmadan her şarta
ayak uyduran dedik ve ilerisine
gidemedik.Çünkü azdanda azız
şimdi.Biz ne söylesek size.. Büyük gelir bedeninize.Siz yinede söyleyin
bizim olduğumuz yerde doğruyu
yalanı bilirde dinleriz .Bakmayın ellerimizin nasırlı olduğuna erkanı nezaketi bilirde geliriz Küçümsemeyin bizi,azdan az çoktan çok gider diye. Bizim azımız çoktur sizden.Her birimizin gölgesi yeter size.
Biz ne söylesek siz anlamazsınız
Mutluluğunuzu mutsuzluğumuzla sıvayan eller
Gel gör ki ..!
Güneş çıkar sıva dökülür
Güneş doğar düşler şekle bürünür