O Masada Kimse Kalmadı
buraya bakarsınız. bakın, görün. şimdi bir şeyler demeye başlayacağım. gözlerim yanıyor, ellerim sızlıyor. yürüyorum bir yerlere. bazen koşarak, bazen sürünerek. yollar götürecek bir yerlere, neresi mi? umrumda değil. biliyor musunuz o masada hiçkimse kalmadı. herkes dağıldı bir yerlere, kimi geçmişinin ukdesiyle sarmaş dolaş, kimisi ne halt ettiğini bile eminim bilmiyor. bense uzaktan, kendime bile uzaktan bakıp duruyorum. bir şeyler yapmam lazım dedikçe hiçbir şey yapmadan sokağın bağrında ve ayazın tam ortasında duruyorum. çünkü herkes koşuyor, ben bu anı yaşamak istiyorum. geçmişle gelecek arasındaki çalkantılarınızdan midem bulandı. kusacak gibiyim. sevgi, şefkat, merhamet de istemiyorum. sahte. hoyrat ellerinizden de bunaldım. bulanık resimlerden, suratlardan. çünkü biliyorsunuz, her evden taşınılır, her baba ölür, her sigara söner. kaçma, artık kaçma. için geceye bakarken açma perdeleri. solacaksın diye her gün mü sulayacaksın çiçekleri.