Okul Yolu
1 - Gün
....Bahçe kapısını açmak üzereydim iri bir köpek saldıracak gibi havlıyordu geri adım attım göz göze geldik ürkütücüydü havlama şiddetinden bir azalma olmadığı gibi dost eli de uzatmadı ilk kez ince bir korku içime yayılıyordu oysa barışığımdır hayvanlarla hızlı bir düşünce ve toparlanma ile hani derler ya B planına geç evet öyle yaptım beklenmedik bir hoşştt sesi ile kapıdan sert bir çıkış yaptım iri köpek liderliğinde beraberindeki küçük köpeklerin havlamalarını sürdürerek kaçışları bana rahat nefes aldırdı ancak ileride beni beklediklerinden emindim yanılmadığımı görüyordum iri ürkütücü köpek sert hınçlı öfkeli sert bakışlarını kulaklarını bana dikerek anlamlı anlamlı bakıyor tanımaya çalışıyordu daha küçük siyah olanı daha geride sessizce pusuda kısa bir mesafeden usulca fakat dikkatlice geçiyorum bir yandan gözlerim radar gibi kolaçan ediyor çevreyi fakat ne ilginç çok sakin buluyorum ortamı rahatlıyorum saat 05.50 öğrenci servis araçları bir biri ardında sokaklara girip çıkıyorlar dik yokuşlu taş döşeli sokaktan aşağı doğru yürüyorum kimi minibüse yetişmek için kimi de belediye otobüsünün ilk seferini kaçırmamak için acele ediyor insanlar.Evler , evlerin çoğu karanlıkta tek tük ışıkları açık evler işlerine bu saatte gitmek için hazırlananlar , çocuklarını okula veya servise uğurlamak için erken uyanan evler,mutlu sıcak evler, mutsuz huzursuz gözyaşları ile alacakaranlık evler saat 06.15 kaldırımları olmayan bir caddedeyim yolun solundan yürüyorum son anda fark ettiğim karaltı,sırt çantası ile elinde beslenmesi olan küçük bir kız çocuğu belikli servis aracını bekliyor bina karanlık ne anne ne de babası bakmıyor bir pencereden çocuk bir başına duruyor üzüldüm bu sahipsizliğe bu tahammülsüz anne-baba anlayışına,ezanlar okunuyor saat 06.25 boğaziçi köprüsü ışık ışık renk açık mavi yanıyor şimdi araçlar vızır vızır sokak ve caddeleri farları ile aydınlatıyor ses ve renk cümbüşünü çoğaltıyorlar,hafiften yağmur başladı sabah ayazını ılıklaştıran tatlı bir okşayış çisil çisil gökten ince ince düşen yağmur damlalarını severek ruhumda gezdiriyorum boğazın suları gizemli sessizliğinde beylerbeyi dükkanları manavları marketleri cafeleri açık, özellikle pastane vitrinleri yeni çıkmış simit-poğça-böreklerle dolu iştah açıcı sebzeli çöreklerden hiç olmazsa iki tane almalıyım Boğaziçi köprü ışıkları yeşil yanıyor daha ileride fatih köprüsünü görebiliyorum ışıkları kırmızı şehir uyanmaya hazır sesler ve ışıklar çoğalıyor saat 06.45 okul bahçesine giriyorum bahçenin kedileri kapıya dizilmişler elimdeki çörek paketine bakıyorlar kahvaltıya alıştırmalı mıyım ..?
2 - Gün
... Bahçe kapısından çıkıyorum gayri ihtiyari bakınıyorum beni korkutan köpeği arıyorum gerçekten bakışları ve görünümü kangal cinsi olmalı savaşcı kararlı yaman bir duruşu vardı yürüyorum ses seda yok tam rahatlayacaktım insanı titreten güçlü havlaması ile uzaktan ben buradayım der gibi yine beni şaşırttı bana dönük dik bakışları üçüncü dördüncü havlamasından sonra kesildi beni izlediğinden kokuma alışmaya başladığından eminim ama içimde az da olsa bir korku var öğrenci servisleri şaşırtmıyor konforlu rahat güven verici son model oluşları iyi güzel de hepsi böyle değil maalesef,kendi öğrencilik yıllarıma uzandı duygularım yürümekten ayakkabılarımızın yıpranıp kısa zamanda delik deşik olduğu ve yağmurlu günlerde su alan ayakkabılarım,ne kadar isterdim böyle servislerle okula gitmeyi kurulup sıcacık koltuklara oturmayı,saat 06.10,dün dikkatimi çeken küçük kız çocuğunun aynı binanın önünde aynı halde görüyorum göz ucuyla bakıyorum esniyordu kısa aralıklarla esnemeleri devam ediyordu hiçbir dairenin ışığı yanmıyor,bu çoçuğun ailesi nasıl içi rahat ediyor bu nasıl bir duygusuzluk meraksızlık tuhaf,üzüldüm kim bilir daha kaç dakika bekleyecek bu çocuk sabahın soğuk ve yalnız ve alacakaranlık deminde,bu fotoğraf canımı acıttı şu kent yaşam tarzında yeni aileler ahlakında bana çok düşündürücü geldi.Beylerbeyi'nde biraz soluklanıyorum boğazı seyre dalıyorum köprü ışıklarının kırmızıdan maviye geçtiğini balıkçı sandalların erkenden suyun üzerinde olduklarını araçların köprü üzerini tamamen doldurduklarını görüyorum saat 06.35 bir simit alarak okula doğru yola devam ediyorum bitirmek üzere olduğum simit okulun geniş bahçesinde gezinen kedilere de mini bir kahvaltı oluyor..
(devam edecek )