Oldisya II ( Öldüremediğimiz ne varsa...)
Oldisya, zamansız düş'tün düşlerime. Sebepsiz böldün uykularımı. Yalansız sevdin beni. Yok yere her gece geldin düşlerime. Sana yer yok yüreğimde Oldisya. Sensizliği armağan ettin sen bana... Sen bende ki yerini sensizlikle dolduralı uzun zaman oldu değil mi Oldisya...? İşte o an sen yerini çoktan doldurmuştun Oldisya'm. Düşlerimden düş'en düş gözlü kahramanım... Kalıp yer etmek yerine yüreğimde ; düşlerimin düş'en kahramanı olmayı sen seçmedin mi? Hangi günahın bedelisin sen. Ben ne işledim ki sevmekten başka seni ; ki şimdi seni ödüyorum düşlerimde Oldisya... Düş git yine düşlerimden hadi... Ne işin var bu saatte düşlerimde. Hiçbir düşe tutunamadın mı gecenin bu karanlık puslu mateminde... Senin neyin zam'anlıydı ki düşlerime düşüsün zamanlı olsun. Her zaman en düş'ük halimi bekledin bende tutunmak için. Gitmek için en ağlamaklı yanlarımı bekledin. Bir baykuş misali güneşten korktun sen Oldisya... Her seferinde günün en karanlık anlarında çıktın karşıma. Hiç benliğimi rahat bırakmadın ki ; gecenin matemi ile ölmeme izin vermedin ki.... Engel oldun seni unutmama... Zamansız gitmek büyük bir günahtı belki de... Ve o yüzden başkalarının bedelini öderken engel oldun bana. Kendimde ölmeme bile izin vermedin sen Oldisya... Rahatsız ettin beni en bakir günahlarım da... Devrik cümleler bile kurdurmadın bana ; onların bile anlamı oldun düşlerimde...
Sen hiç ölemedin ki düşlerimde...
Öldüremediğimiz ne varsa...
(...)
Gitme/li...
01:32
27.02.2010