Ölümle Sevişme

Dün ,şehrin en yüksek binasının, en uç noktasında buldum kendimi.
Oturduğum beton parçası, Dünya'daki son basamağım gibiydi.
Önümdeki dalgalı denizi seyrettim.Özgürce uçan kuşlara hiç bu kadar
imrenmemiştim.Ne kadar ufak gözüküyordu o koca şehir, oysa
yerdeyken onu çok büyük sanırdım. Birkaç tekne geçti sahile yakın,hepsinde ayrı bir telâş,ayrı bir rota.Aşağıda nokta gibi görünen ,fakat bunun farkında olmayan
insanlar var.Açıklarda demirlemiş büyük yük gemileri duruyor ve hepsini
teğet geçip, maviliği tüm ihtişamıyla yararcasına güneşin gözalan ışıkları yüzümde.
Yüreğimde gizli bir çatlak biraz daha genişlemiş sanki,sancısı ta gözlerimde.
İlk defa böyleyim, ruhumdan sızan gözyaşlarımı silmiyorum.
Sanki hepsi birer birer boşlukta uzaklaşıyorlar.
Kanımın yerçekimine mağlubuyetine şahit oluyorum.
Bir yanım boşlukta, diğer yanım, hayatla aramdaki o son basamaktaydı.
Düşündüm sonra , beni yerden 50 metre yukarıya, çeken neydi ?
İntahar eğilimi mi? yok hayır. Merak ? ı ıhh değil.
Karakolda verdiğim ifade de olduğu gibi; Sadece sıram geldiğinde, benide
bulacak olan ölüme bir merhabaydı bu ve ben ölümle doya doya seviştim bence.
Komiserin bu lafım üzerine takındığı ifadeyi yadırgadığımı söyleyemem,
anlamamaları normal elbette.Zaten herkez birbirini anlayamaz.Bu iki kere ikinin dört olduğu kadar sabit.Komiserin sesi Sanki halâ kulaklarımda;"Oğlum manyakmısın sen ? bütün mahalle panik olmuş.Ne yani benim suçum mu ? komiserim tüm bunlar,ben sadece farklı bir açıdan görmek istedim İstanbul'u hepsi bu.Gerçi nereden bakarsan bak değişen birşey yok.Yine o beton yığını,yine yabancı yüzler,yine büyük bir yalnızlık...

DENEMELER 2005

15 Haziran 2009 1-2 dakika 24 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 15 yıl önce

    İmla hatalarım için af diliyorum özensizce asmışım denemelerimi.