Ölümün Fısıltısı
Ölüm, adı bile buz gibi yapıyor bedenimi,üstüste duyunca bu ölüm haberlerini yazmak istedim durdum ve sadece bunları düşündüm;
Ölmeyecekmişiz gibi yaşıyoruz; Hırslar ,kıskançlıklar, birilerinin önünde olma arzumuz hiç bitmiyor, insanları hiç düşünmeden kırıyoruz,yargılıyoruz hırpalıyoruz,hiç bitmeyecek gibi tüketiyoruz nefesımızı,
İşte o yeşil örtü üstümüze Örtulunce anlıyorsun,Cenaze arabasındakı son yolculugun çıktığın son şehir turu,Çıplak bedenine değen sular son banyon,, son koklayışı annenin, çocuklarının, sevdiğinin ..
Bir karış toprağa sığıveriyor ,Dünyada malikanelere , villalara koskaca evlere sığdıramadığımız bedenimiz.
Dünyada iken kimseye tenezzül etmeyen baş eğmeyen sen, mezarlıklara yolu düşen yabancılardan bekler oluyorsun ruhuna fatihanı, belkı edilir belkı edılmez.
İlk zamanlar misafirlerin çok olsa da günler geçtikçe yok olan bedenin gibi onlar da teker teker yok olacak ve sadece insanların hafızasında unutulmaya yüz tutmuş bir siluet olarak kalacaksın.
Koskocaman Dünya işte bu kadar hiç aslında, Başarı, para ,ün, acılar, yokluk hepsinin girdiği tek bir yer var işte boyunun sığdığı toprak parçası.
Dünyadakı sıfatımız ne olursa olsun hepimiz aynı toprağa karışacağız...
.