On Fotoğraf
Geçenlerde, "ölmeden önce yapılması gereken on şey.." gibi absürd(!) bir haberi okurken gülümsedim, sonrasında düşündüm.
Haberde geçen o "on şey.." zerre kadar ilgimi çekmedi.Aslına bakarsanız zırvalıktan öte bir şey de değildi!..
Ama itiraf etmeliyim ki bu haber bana başka bir şey için ilham kaynağı oldu.Bana ilham kaynağı olan şeyi şayet bu "ölmeden önce yapılması gereken on şey.."yazısını kaleme alan kişi okursa büyük bir ihtimal benim yazım için de hiç tereddütsüz tıpkı benim onun yazısına yaptığım gibi yapabilir, benim dediğim gibi;"tam bir zırvalık.." da diyebilir!... Kim bilir?... Neden olmasın?..
Gelelim konuya..
"Ölmeden önce yapılması gereken on şey.."
Ölümün ne zaman geleceği,ne zaman tadılacağı (nasıl değil..) meçhul.. O halde on fotoğrafı olmalı insanın.(Konu on rakamı ile sınırlandırılmış olduğu için on..).Bu on fotoğrafın seçimi kişinin kendi özgür iradesi ile belirlenip, koşulsuzca ve hiç bir sınırlandırma, kısıtlama, kısıtlanma altında kalınmadan seçilmiş olması gerekir.
Müdahalesiz,özgürce seçilmiş on fotoğraf..
Fotoğraflar sanıldığı gibi donuk,hareketsiz nesneler değildirler!..Onların duvarlarda öylece durduklarını,sakladığınız yerlerde sessizce beklediklerini mi sanıyorsunuz?..Şayet böyle düşünüyorsanız emin olun büyük bir yanılgı içerisindesiniz!..
Unutmayın ki sizden daha fazla görmüşlükleri,sizden daha fazla şeylere tanıklık etmişlikleri vardır!..Aşırı derecede sabırlıdırlar!.. Fotoğraf/lar bir nevi zaman makinasıdır!..İleri, geri sarılabilen,güç alınıp,güç verilen enerji nakil hatlarıdırlar!..Göz yakınlığı ile gönül yakınlığının hiç bir daim aynı olmadığını, olamayacağını kanıtlayan, henüz çözülememiş matematik denklemi dirler!... Fotoğraf/lar;değişenle, ayak uyduramayanın "siz" olduğunu sizlere gösteren ve bunu her daim hayretle ifade etmeye çabalayan gönüllü Medus'lardır!...
Bunun için ara sıra bakın onlara... Ara sıra yanınıza alın... Seyahat ederken,otobüse binerken yanınıza alın!..İş yerinizde masanızın üzerinde duran fotoğraf/lar la iş yemeğine çıkın ara sıra... Emekli ikramiyenizi alırken yanınızda bulunsunlar ... O küçük küçük "kaçamaklar"ınız varya, işte o anlarda o fotoğraf/lar da ortak olsunlar adrenalin dolu hallerinize!... Çaresiz göz yaşlarınızda,sonsuz çığlıklarınızda ya da tekrarı hep olsun dediğiniz kahkahalarınızda o fotoğraf/lar da bulunsun!... Mezarlıklardaki sessiz sessiz boğulmalarınız da o fotoğraf/lar da bulunsun!... Karavanınızın bir köşesinde, kamp ateşinizin başında o fotoğraf/lar da sizinle olsun!.. Lokantada hesap öderken cüzdanınızda taşıdığınız fotoğraf/lar için de "bu da onun için olsun.." diyerek hiç tanımadığınız birinin karının en az sizin kadar doyabilmesi için hesap ödeyin ara sıra!...
Sizin ona, onun da size söyleyecek ne çok şeyi olduğunu fark edeceksiniz!.. Sizin yerinize dua edenin de, sizin yerinize ağlayanın da o olduğunu fark edeceksiniz!... Kahkahalarınızı, gülücüklerinizi, sevinç ve mutluluğunuzu sadece size bıraktığını fark ettiğinizde içten içe utanacaksınız!... Aslında ne da çok uyarısı var mış, ne de çok konuşkan mış... deyip ertelenmişliklerinize üzüleceksiniz!..
Ölmeden,göçüp gitmeden önce belirlediğiniz bu on fotoğrafınıza iyi bakın. Onlar size gerçekten her gün bakıyorlar!..Fotoğraf/lar her an size bir şeyleri anlatmak istiyorlar!..
Yapabilir misiniz?..
Amel Defteri/
Fotoğraflar canlı tarihe tanıklık eden eşi bulunmaz belgelerdir aslında. Geçmiş yılların yaşananların izleri vardır her birinin içinde. Anılar özlemler, aşklar saklamalı hem de titizlik ile onları ara ara da bakar olmalı. Kutlarım denemeye değer...👍
Ahmet bey, teşekkürler..:-)
"Seçki Kurulu"na teşekkür ediyorum..Sağ olun ,var olun..:-)