Ortak Akıl Ve Ön Kabul
Ön koşul ya da ön deyi, doğal süreçte sınırlı olanın sınırsızla; sonlu olanın sonsuzla, var oluşudur. Şeylerin öznel dünya içinde de zıddı ile belirmesi ve belirlenmesidir. Zihin sel olarak ön koşul; bağıntılılık veren olgu ve olaylardaki bağıntısı kopmuş sezgi ve gözlemsel durumların nedensellik oluşuna akli bir tanımla ile o şeye bir meşruiyet vermektir. Verilen meşruiyet ile o şeyi olumlu kılmak (olumlamak) ya da olumsuz kılmaktır (olumsuzlamak-yadsımaktır). Ön koşul olgu ve olaylar dünyasındaki gerçekliğin zihne konu olan anlam ilişkisiyle o olgu ve olayı bilme-anlama anlatma yapan tutumları içinde o şeye bilinir olanla meşruiyet veren bir belirlenmedir. Sosyal ve kolektif sürecin ortaklaşma yapmasının öznelliğidir. Şeyler üst üste mikro ve makro durumla kuantum belirme olduğu halde ilişkin alanda sıcak dendiğinde soğuğun yokluğudur ön koşul. Bir belirlenme zıt ve benzer durumlara göre nesnel ve öznel ölçme değerlendirmedir. Böylesi bir ölçme değerlendirme belirlemesi olmakla, diğerini de aynı zamanda belirsizleştirmektir. Yok kılma durumsalıdır. Yok kılınana göre belirlenme. Belirlenene göre yok kılmadır. Zıddıyla görebilme algılaya bilme ve akla dek imge ve imajı oluşanın imajını alma işidir. Böylece ittifakı bir alt yapı ve üst yapı belirleniminin ortaya çıkmasıdır. "Ortak akıl, topluluk fikri, genetik ve içgüdüsel takip aydınların, dahası akıl sahiplerinin ön koşulsuz kabulleri olamaz". Bir ön koşulu olmadan, bir ön koşula dayanmadan kabul ettikleri savlama olamaz demek olmakla birlikte baş ve sonun; ön ve arkanın bağıntı oluşu ve ilişkin belirmesidir. “Genetik ve içgüdüsel takip” vurgusu aydınlığın ve akıl sahipliğinin alameti değildir. Topluluk söylemi ise gelişi güzel rast gele ve gelip geçici amaçlı amaçsız toplaşmadır. Ön koşul demek, mutlaka ve önceden olması demekti. Ön olması demekti. Ve yerine getirilmesi gereken şartlardı. Çokluğun önünde doğa denişteki gibi bir tekilliğin olması. Doğa gibi kapsayıcı tekil söylemin sıcak, soğuk. Az çok gibi niceli durumlarla çoklu belirmesidir. Doğa gibi evren gibi tekliğin önünde çokluk olamaz. Yağmurunu oluşan doğa, erozyonu ile kuraklığıyla kendi üzerine kendi teklik veya çokluk etkisidir. Ya da önce olma, sonra olma etkisidir. Önce olan sonradır. Sonra olan öncedir. Kapsayıcı tekil oluş kendi üzerine kendi etkimedir. Veya çoğulluğundan içkin bir kapsanma olmakla tekillik kendi üzerine kendi etkimedir. Ya da dağıyla, taşıyla, kurduyla, kuşuyla, sıcağıyla soğuğuyla vs. olan doğa gibi çoklukta teklik ya da kuantum durumlarla olan evren gibi kapsayıcı çokluğun tümü olan tekilliğin önünde, sınırlı sonlu belirleme olmadıkça başka bir tekil durum, çoğul durum olamaz. Habitat alanında tekil durumlarla yaşayan hemcinslerimizin önünde kolektif oluş olamaz. Habitat içindeki hemcinsler çokluğu inşacı bir bağ ilişkisi olmadan kolektif sosyal oluş olamaz. Böylesi bir tek kişili süre durumlu tekil belirmeler içinde ilk kez bir arada olup dayanışacak düzenli bir sosyal alan etkisi ortaya koyacak olan kolektif ligin, kendisine göre kolektif bir zaman öncesi yoktu. Bu nedenle kolektif oluşun, kolektif ligine göre önceden ön koşul olarak yerine getirilecek somut bir başka kolektif koşulu da yoktu. Tekil olan hemcinse dek süreçler de kolektif süreçler değildi. Tek kişiye göre olan tekil süreç, kolektif süreç olmayacağına göre; tekil süreç ile kolektif süreç arasına "ortak akıl olarak bir varsanım süreç" sokmak gerekecekti. "İşte kolektif ligi ortaya koyan bu varsanım izah, totemdi". Böyle olunca totem, ortakla tan bir tutum ilkeydi. Ortak akla göre çevrenin açlık, savunma gibi baskı yapan bir totem etkisinin olması başkaydı. Kolektif ligi çevre etkisi dayatmıştı. Acıkma, korkma, savunma, güvende olma, üşüme, karanlıkta kalma gibi çevre etkisi, özne kişimize; aynı anda ve bir birim zaman içinde birlikte beliren baskıydılar. Çevrenin bir birim zamanda çok türlü belirmesini kişi ancak birçok kişi ile bir arada olursa karşılardı. Bu gibi birçok durum olukla beliren baskılara karşı kişilerin kolektif tekliği aynı anda çok türlü olan kolektif davranışları ile bu aynı anda beliren baskıları karşılayabilirdiler. Daha açığı çevrenin bir anda çok türlü bir makro kuantum belirmesinin; özneler dünyasındaki ayna nöronlar yansımalı karşı cevabı da tekil bir kolektif oluştu. Kolektif oluş ta kuantum oluşa giden makro bir kuantum zamandı.