Öykü
Bak dinle dostum!
Sana bir öykü anlatayım....
Öyküm; bir varmış bir yokmuş diye başlayan,
Altı ay kaf dağında ailece kışlayan
Bir köylü güzeli ile bir delikanlı.
Güzel öyle nazlı öyle şanlı,
Onu her şeyden çok seven bir garip delikanlı,
Suçu ölümüne sevmek, cezası terkedilmek.
Öykünün kızı önceleri hem işveli hem nazlı.
Sevenin sevgisine karşılık istemekse hakkı.
Köylü güzeli önce derki; sev beni severim belki,
Hemen tutuşur kalbi, bağrı yanık bulmuştur aşkı.
Günler gelir aylar geçer; tam evlenme vakti.
Yıldırım gibi çarpar ayrılık; bir akşam saati.
Başkasının oluverir köylü güzeli; gizli saklı.
Yalan olur onca sözler; hayaller yırtar aklı.
İşte böyle başlar bir güzelin ihaneti.
Sevmek dedin! Sevmedik mi?
Aşkına gönlümüzü vermedik mi?
Senin için kırlardan güller dermedik mi?
Ne söylesem boş, sevmedi ya gönlü hoş.
Delikanlı; sen hiç durma !
Aşkın dikenli yollarında tek başına koş!
Artık sevmek yok! İnanmak yok!
Bitmişim, kahrolmuşum.Bundan daha kötüsü yok!
Ey ihanet eden hain güzel!
Al eline zehirli bir ok!
Yaya gerek yok, kalbime sen elinle sok!