Özgür Cinsellik, Cesur İnsanların Harcıdır!
Sana bir şey vereceğini umduğun kişiyi seversin. Bir beklentin olmayanla işin de olmaz. Sevmek karşılık beklemektir! Sevişmekse esasen çiftlerin birbirlerine karşı bir üstünlük savaşıdır.
İntikamcı bir kadın için erkek, sadece bir doğurganlık aracıdır. Çünkü onun bağlı kalacağı bir sevgiliye değil, yaratıcılığının kanıtı, bir bebeğe ihtiyacı vardır. Hamile kalan kadının artık erkeğe de ihtiyacı kalmamıştır. Kadın bu üstünlük savaşında araç olarak kullandığı erkeği, bebek farkıyla alt etmiştir.
Nietzsche böyle bir kadından söz ederken: ' Eşit haklar için verilen mücadele bile bir hastalık belirtisidir. (Böyle) bir kadını iyileştirmek için onu hamile bırakın!' diyor.
İnsanlar genellikle sevişmekle ilgili niyetlerini sevgi ile dahası, sevgi sözcükleri ile kamufle ederler. Sevgi olayında bir tarafın ilk hedefi yataktır. Sevgide tek duygu sahip olmak, sevişmede ise bilinçaltındaki gizli düşmanlıklar ve intikam vardır.
Bazı erkekler de bunu kadınlara yaparlar. Yani bir kadına 'seni seviyorum' derken aklında sadece kadını yatağa atmak düşüncesi olan erkekler de vardır. Bu tipler için 'seni seviyorum' sözünün altındaki gizli gerçek 'seninle yatmak istiyorum'dur. Ama aşk başkadır. Aşkta romantizm ve duygusallık vardır. Sevgide ise aşk yoktur özellikle cinsel arzular vardır.
Gerçekten adam gibi adamlar, yaşamları boyunca kendisini tamamlayacağına inandığı kişiye aşık olurlar. Aşkta saygı ve güzel duygular ön plandadır; aşk, anlık bir heves değildir. Aşkta kadın olsun ya da erkek olsun birini çok istemekle beraber, ona karşı saygıyla birlikte uzun bir birliktelik düşler.
Bu konuda bazıları önemli olan sevgidir diyorlar. Bana göre önemli olan aşktır. Aşık çiftlerde zamanla biten ya da bitirilen de sevgidir. Aşk sürer! Aşk; ayrılıkta da, ölümde de devam eder.
Aşkta cinsel istek, ilk hedef değildir. Aşkta cinsellik; kendiliğinden, yavaş yavaş, iki tarafın istemesi ve rızası ile oluşur. Çünkü aşkın iki gıdası vardır: Saygı ve sevgi. Saygı ne zaman biterse, aşk da o zaman biter. Saygı kaldığı sürece; sevgi de bitse, ayrılık da yaşansa aşk kesintisiz devam eder. Ayrılıkta, o saygın kişi uzak da olsa, yüreğiniz onunla kalır.
Sevgi; canlı, cansız her şeye karşı beslenen güzel duygular bütünüdür. Örneğin çiçek seven çoktur ama bir çiçeğe kur yapan, onun için acı çeken var mıdır? Bir çiçek için riske giren, onun için fedakârlık yapan, zorlukları göze alan, kendinden ödün veren, değerlerinden vazgeçip gözden çıkaran var mıdır? Yoktur!
Çünkü çiçek sevilir, çiçeğe aşık olunmaz! Aşk yalnız kendi türünden, karşı cinse karşı duyulan büyük özlem, yürekteki devinim ve içinde her türlü fedakârlığı barındıran, yüce bir duygudur. Yani aşk, insandan insanadır.
Bu yazıda karşımıza iki tip insan çıktı. Cinsellik yaşamak isteyenler ve aşık olanlar. Cinsellik yaşamak isteyen insanlar da iki türlüdür.
Birinci türdekiler sinsidirler. Bunlar kadının ya da erkeğin orospularıdır. Karşısındakine hiç değer vermezler, onu hayvanî duygularının tatmin aracı olarak görürler. Ben bunlara intikamcı diyorum. Çünkü bunlar içten pazarlıklı, plancı ve programcıdırlar. Bu tipler çoğu zaman da amacına ulaşırlar.
İkinci tipler ise her fırsatta özgür cinsellikten yana olduğunu savunan, korkak tiplerdir. Korkarlar çünkü gerçekten özgür değillerdir. Çünkü bunlar; gerici, baskıcı toplumun katı kuralları ile çepeçevre sarılmışlardır. Toplumun kuralları bunları sindirir.
Bireysel özgürlükten söz ederken de yine dönüp dolaşıp özgür toplumda düğümleniriz. Toplum olarak özgürleşmedikçe birey olarak özgürleşemezsiniz. Çünkü gerici, baskıcı toplum kuralları bireysel olarak özgürleşmede size engel olurlar.
Toplumsal normlardan kurtulamamış olanların özgür birey olmaktan söz etmeye hakları yoktur. Cinsel özgürlük konusunda en iddialı kişiler bile fikrini uygularken ikiyüzlü davranır, köşe bucak saklanarak, gizleyerek yaparlar bunu. Çünkü birlikte görülmekten veya suçüstü yakalanmaktan korkarlar. Ya da hiç yapamazlar.
Özgür cinsellik cesur insanların, aşksa duygusal insanların harcıdır. Duygusal insanlarsa adam gibi adamdırlar. Neredeyse bir çocuk kadar saf ve temiz yüreklidirler.
Sonuç olarak; ya adam gibi aşık olacaksın, ya da özgür cinselliği savunuyorsan cesur olacaksın. Lafı herkes söyler ama uygulamaya cesaret gösteremeyenler kendi iç dünyalarında ikiyüzlü birer korkaktırlar. Korkaklarınsa hiçbir güzelliğe hakları yoktur!
28.03.2011 ? 14:10