Özlem Parodisi
Yine yalnız kaldım sevgilim. Bu sabah rüyamın diken menüsünden en acılı yanını batırdın bana. Seni düşümde kaybederek uyandım, gerçeğimde kaybetmek rekabetinden yana. Gözlerinde senin imzanın olduğu ve gülüşünde sana dair her ayrıntının nakışlandığı mutlu bir kadının her şeyi olmuştun. Nişan yüzüğün onun parmağındaydı. Uzaktan seyirciydim. Bu oyunda perdelenen her yalnızlık, bana resmi sensiz bir kayıp olur yaşamımdan yana.
Neden geldin sevgilim? Rüyamın öldürücü silahını neden doğrulttun o acılı uyanışıma? Seni ben seviyorum. Bak, yine yalnız kaldım. Yalnızlığımın kahır tablosu hayaletim; sana dokunduğum yanlış günahlar bir türlü sevaplanarak gelmiyor bana mutlulukla. Son ses açıyorum müzikleri, sessizliği sevmem ben. Sen buradasın, sen varsın gibi hissediyorum. Dans ediyorum, sana gülüyorum, seni hissediyorum.
Rüyalarımda bile terk edişi şahane yokluklarla dolu olan en sevilen sevdiğim; bana bunu yapma. Bir insan kaç kere gider, kaç kere gelir? Hiç gelmediysen nasıl beter bir gidiş bu? Bana bunu yapma.
Güzel bir kadındı. Seni ısıtıyordu gönül hücresinde, asık suratlı sen bile gülüyordun ona ezberinde. Rüyamda bile sadece seyircisiydim nefesinin, bana hohlanmayan o her buğunun soğuk ecnebisiydim sana.
Seni ben seviyorum. Salise tüketimi ve isimsiz hakkıyla ölümlü yalnızlığın; çok seviyorum…
Üretimi sona ermeden uman bekleyişlerimin, beni sen uyandır. Kâbus olduğunu söyle, bir başkasına gitmedin. Dokundurmadın gönül nakışlı en güzel desenlerini bir başkasına, bunu yapmadın. Hiç yapmadın. Sonu değişen sonbaharın yanlış vedasıydı hepsi.
Yine yalnızım. Senden başka kimsesi olmayan ve sana niyetli bu aşkın, kaç saat sürdüğü belli olmayan orucunu bozmuyor kalbim. Hep niyetli direnişi ve hep süresiz olan yayınıyla ben sana doyumsuzum…
Canım acıyor dememe gerek var mı? Güzel bir kadındı, bana gelmemenin sebebi olan, gülüşünde düğümlendiğin o kadın. Onu da bir ana doğurdu, kötü diyemem.
Kısmet freni patlamış sensiz hayatımın en acıklı tekerleği oldum sana gelmeyen yollarımın, elimi rüyamda versem gerçekte sensizlik başrolde. Gerçekte gözlerine baksam rüyamda gözlerin bir başkasının gözlerinde. Hiçbir şey uyumlu değil, yalnızlığın dışında. Göz kibritimle yakıyorum can acımı; belki senden bilmez de artık kendini imha eder sana dair sancılardan yana.
Hep bir yana, “yana yana” sana aşkın, türküsü olmuşum sensizliğin sessizliğe aşkıyla; fikri münasebetisin kalp yaşlılığımın. İhtiyar sevgimin huzurevi ihtiyacısın. Çok ama çok…