Özür Dilemek
Birisine bir hata ettiğimizde, bir kusur işlediğimizde, bir yanlışlık yaptığımızda maalesef özür dilemeyi bilemiyoruz. Halbuki özür dilemeyi bir öğrensek var ya, insanların birbirine olan nezaket anlayışı son derece tavan yapar. İster tanı, ister tanıma karşındakini, saygı ve hoşgörü çerçevesi öyle kolay kolay kırılmaz. Ama şimdi öyle mi ? Yerlere vurup param parça ediliyor su anda.
Yolda bile yürürken yanlışlıkla birisine hafif çarpsak, aklımıza gelmiyor özür dilemek. Bu durum otobüste, minibüste, kısacası her kalabalık ortamda geçerli. İster istemez ayağımız, birilerinin ayağına basmıştır. Olabilir yani. Ama özür dilemek yerine, tartışmayı seçiyoruz. Hep üste çıkıp ben haklıyım her zaman görüntüsünü sergiliyoruz. Halbuki bir düşünse, haksız olanın kendisi olacağını kabullenir. Bizim millet de sağolsun hep bir agrasif, asabi, kızgın, kavgacı bir halde. Kendini küçük düşürecek diye özür dilemekten bu kadar da korkulmaz ya. Sonra bak haberlerde sağda solda yaralanmaları, hatta cinayetleri izliyoruz üzülerek. Birimiz alttan alsak meseleyi, tartışmayı fazla uzatmasak, ortada ne büyük bir olay kalır, ne de kırılmış bir kalp. Güllük gülistanlık olurdu memleket.
Hem zaten özür dilemek büyük bir erdem göstermek değil midir ? Güzel edeblerden biri değil midir ? Hem sana dost kazandırır. Uzlaşıcı bir yönün olur. Böylelikle medenice hal ve hareketlerde nasıl davranmamız gerektiğinin üstünü kalın bir çizgiyle çizeriz.
Güzel bir konuya değinmişsin, özür dilemek erdemliktir ,ortami yumuşatır,tartışmayı önler, Tebrikler kardeşim.
Bu denememi güne layık gören seçki kuruluna çok teşekkür ederim. Hepiniz sağlıcakla esen kalın.
Ufacık bir kıvılcım yüzünden insanlar birbirlerini öldürüp yıllarca hapishane hayatı yaşıyorlar... Hem kendilerine hemde sevdiklerine eziyet ediyorlar. Bilhassa trafikte saygı ve özür şart... Kutlarım içtenlikle anlamlı yazını....