Para ve Yara
Para ve insanın öyküsüdür bu, önce ruhunu sattı birileri sonra kişiliklerini sattılar birer birer, sattılar umutlarını sattılar çocukluklarını, hatta yiğitliklerini satanlar oldu bizzat şahidim...Sevinçlerini , aşklarını, bilgilerini satanı duymuştum ama dosta kadar sıçramışsa eğer korkmak gerek, utanmak gerek , terk etmek gerek bu şehri, ağlamak gerek....
Daha dündü, can verirdik dostlarımıza,babadan öte sevgilerimizi kıskanmıştı annelerimiz, dosttuk paramızın yokluğu kadar çoktu sevgimiz, en güzel yemekleri parasız yer,ayakkabıları parasız giyerdik, yoktu göz alıcı elbiselerimiz , ancak vardı göz alabildiğince dostluklarımız. Gençtik parayı sevmeyecek kadar gençtik parayı bilmeyecek kadar gözü karaydık, çok sonra öğrendik küçük kağıtlar üzerinde yazılı sayıların gizemini, çocuktuk, parayla yalnız çikolata, şeker, bisküvi alındığını sanırdık, bakkal ile küçük bir münasebetten başka hiçbir şeyi ifade etmiyordu ne kağıdı ne demiri, ve çok yarınlar sonra öğrendik babalarımızın geç gelişlerini, gün ışıyana kadar süren tartışmalara sebebiyetini hangimiz tahmin etmiştik ki.Daha o yaşlarda özenmiştik sokaklarda uyumaya, lüks bellemiştik avareliği evlerinin olmayışını bize söylemediler ki, evlerimizin doğuştan babalarımızın olduğunu sanırdık, parayı çok sonra tanıdık biz.Yıllarca dolandık ortalıkta, eksikliğini hissettirmedi, meğerse kanserli hücreler gibi ilişmişti bilinçlerimize...
Artık büyüdük, içimizde büyüyen para hırsını görmemişiz bile, çaylar , yemekler, ayakkabılar parayla alınıyor ilk defa, uzun uzadıya uzuyor artık paranın hikmeti, bir de bakmışız ki terk etmiş bizi, eskisi kadar yakın değil bize, bu sefer biz yürüyoruz üzerine, gündüzlerimizi veriyoruz, yetmiyor geceleri, özlemleri doğuruyoruz uğruna, en güzel sokaklarımızı görmüyoruz yıllarca. İlk defa gücünün yüceliğini gösteriyor kağıt parçaları, kalbimizin en gözde yerini alıyor, artık katlanamıyoruz yokluğuna en büyük sevgili ilan ediyoruz, vicdanımız kağıttan artık, annemiz oluyor sayılı kağıtlar...
Ve beklenen gün geliyor, ulu sevgiliye ulaşmak zorlaşıyor, başlıyoruz şimdi takasa, önce kendimizle başlıyoruz, kalbimizle birlikte ruhumuzu, vicdanımızı değişiyoruz parayla, ve sonra en yakına geliyor sıra, takas sırası sevdiklerimize geliyor, aşklarımızı satıyoruz, mutluluklarımızı satıyoruz, zamanımızı satıyoruz, hayallerimizi satıyoruz, dostlarımızı satıyoruz. Şimdi çok paramız var çok zenginiz, çok da fakir...