Parayla Değil Bunlar Hey...
Sabah,güneşle beraber uyanmak;yaz yağmurları gibi sebepsiz boşanan sevinçleri gün ışığı ile
paylaşmak parayla değil.
Bir akşam üstü denizin delicesine köpüren,sahili acımasızca döven dalgalarına bakmak;
bitip tükenmek bilmez martı çığlıklarına kulaklarınızı kaptırmak da parayla değil.
Parayla değil sizin için demlenmiş tavşan kanı bir bardak çayı mutluluğu yudumlar
gibi yudumlayıvermek.
Parayla değil bir kır çiçeğini incitmeden koparıp sevdiklerinize,ne bileyim,eşinize,annenize,
çocuklarınıza,kapı komşunuza,hatta kaynananıza vermek.
Parayla değil gündüz gökyüzünün maviliğine dalmak,gece yıldızlara ulaşmak için
ğöğe merdiven dayamak;parayla değil cırcır böcekleriyle konuşup
onların halini hatırını sormak.
Kendi kendinize serenat yapmak,boktan fıkralar anlatıp zoraki de olsa gülümsemek,
parayla değil.Hayal kurmak,bilinmez,ulaşılmaz beldelerde yaşama isteği duymak parayla
değil.
Parayla değil bir salkım söğüt gölgesinde serinlemek,bir at sineğinin,bir kelebeğin kanat
çırpma yarışını sonuna kadar seyretmek...
Bir roman seçip okumak ve tam yarısına geldiğinizde roman kahramanını ne halt edeceğini
bilmez halde bırakıvermek.
Bir şarkı mırıldanmak,kulağınızın arkasını kaşımak,parmaklarınızı
çıtlatmak,evinize bu gün için başka bir yoldan gitmek,saçlarınızı bu gün için farklı taramak,
pencereye dayanıp dışarıda gürül gürül akan hayatı seyretmek,bir kubağanın taşıtlara ezilme-
den karşıya geçme mücadelesine tanık olmak parayla değil.
Ne sandınızdı siz?Her şey parayla mı?...
Parayla alamayacağınız,parayla satılmayan öyle çok şey var ki çevrenizde,elinizin
altında.
Cüzdanınızı çıkarmadan alabileceğiniz,tadabileceğiniz,yaşayabileceğiniz...
Öyle çok şey var ki...
Öyle çok şey var ki...