Pierre ile Aşk'a Dair

Burada bir kış sabahı Pierre, çatılarda hala kar var ve kaldırım kenarlarında buzlar.Güneş arada bir gösteriyor nazlı yüzünü, birden kayboluyor. Maviye değişik tonlar eşlik ediyor, kızıl, turuncu, gri...

Sen uğramayalı buralara şarkı gibi, şiir gibi bir öyküde kahraman oldum ben. Her sabahımı tatlı bir melodiye çeviren bir aşkla ödüllendim. Hiç yalnız kalmadım, çok yalnız kaldım. Şimdi ne bu tezatlık deme! Bilirsin en çok yalnızlığımı sevdim ben hayatta. Öyle bir aşk ki yüreğimi kuşatan, ?ben' sanki... Yalnızlığım bundandır, ikinci bir insanın yükünü taşımak zordur ya insan için. Bedenime hiç yük olmadı kalbime düşen gölge, aksine bedenim o'ndan yaratılmış gibi... Evet, sanırım en doğru ifade; ?Bedenim, O'ndan yaratılmış gibi!' Oysa bir o kadar kalabalığım o varken kalbimde, sol yanımda hep bir festival coşkusu. Şaşırıyorsun şu an duyduklarına bilirim, merasimleri de hiç sevmezdim ben, kalabalığı da... Sen iyi bilirsin! Oysa bu kalabalık nefesimi daraltmıyor aksine her nefesim daha derin. Sadece o nefes aldığı için bile yaşamak güzel ve her nefesi yaşama bir armağan gibi. Ciğerlerime yaşam doluyor hissettikçe varlığını.

Nasıl oldu deme! Ben de anlamadım, insan nasıl severmiş kendinden öte öğrendim. Sanırım kendimden değerli bir şey olduğunu anlamak için onu bekliyormuşum yıllardır. Ah Pierre, güzel dostum aşk güzelmiş ve aşık olmak güzellikleri beraberinde getirirmiş. Değer yargılarım değişti aşka dair ama aşkta mı marifet dersen, O'nda derim. O olmasa, aşk kalır mı?

Evet, Pierre değiştim hatta yeniden doğdum ve yeniden kurgulanıyor hayat onun gülüşünde. Gülüşü dedim de, nasıl güzel bir hayat var gülerken yüz çizgilerinde ben bilirim. O gülünce, Dünya dönmeyi bırakıyor, zaman duruyor. Biz dönüyoruz sanki ve her şey sıfırlanıyor zihnimde. Hani bir metropolde deli bir kalabalığın tam ortasında bir anda her şey yerine sabitlenir, sen yürürsün, koşarsın ya hareketsiz insanların arasından... Dünya sadece sana kalmış gibi.İişte öyle bir duyguyla sarıyor gülüşleri benliğimi. Kızma ama senin gamzelerinden daha güzel onunkiler ve artık biliyorum ölünce gömülmek istediğim yeri...

O dokununca, kainat diz çöküyor önümde. Sanki sihirli bir değnekle dokunuyor her hücreme. Büyüleniyorum, büyüyorum, küçülüyorum, ufalanıp yine onun kalbine dağılıp, orda bütünleşiyorum.Seviyorum Pierre, aşk güzel şey!
Çöl ortasında su ile dans etmek gibi,Ay, onun teninden düşer geceye... Güneş, zaten kalbi!

Seni de anıyoruz arada bir, unutulmadın Pierre. Bir süredir uğramıyor diyorduk geçenlerde. Ne zaman gelirsin bilmem ama ben sana kalbimle geldim bu sabah, huzurumu paylaşmaya. Evet artık bana en az gökyüzü kadar, mavilikler kadar huzur veren bir duygu var. Her uyanışım yeni bir cennet bu duyguyla...

Tanrı benim için aşkı yaratıp, onun kalbine saklamış! Buldum ve mutluyum güzel dostum.İstedim ki sen de bil, az sohbet etmedik hüzün üzerine seninle... Şimdi gülen yüzümdeki çizgileri yolluyorum sana her bir satırda... Her gülüşüm yaşıyor onunla.Gülüşler de öykülenirmiş yüzde anladım!

Bir gün yine Pierre Loti'de, o güzel tepede kahvelerimizi içerken paylaşalım güzellikleri ama bu kez üç kişi. Şahit ol aşkımıza. Unutmadan, bir fincan kahve ile başladı bu aşk.Haklıymışsın Pierre, haklıymışız dostum; ?kahve aşk'mış!' Şimdi bir fincan dibinde umutlarım yaşama...!

Bir daha ki buluşmaya kadar huzurlu kal güzel dostum.

Sevgiyle!

03 Şubat 2012 3-4 dakika 13 denemesi var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (1)
  • 13 yıl önce

    Güzel bir deneme, şaşırtıcı bir biçimde başlıyor, gelişiyor ve sonuçlanıyor. Usta işi bir deneme. Kutluyorum Pelin hanım tebrikler...👍😙👍