Poetikasızlığım
Poetikasızlığım
Şiir yazım hayatında kuşak tasnifleri içerisinde sığınmacı yeri olan kalemin kendisine şiir poetikası sorulduğunda poetika/sızlığın ortasında olduğu yazılan şiirlerinde gözlenmenebilir.
Aristotales (İÖ 384 ? 322) Poetika eserinde genel çerçevesi belirlenen kavram kabullenilmiş kökü tragedya sanatı'na dayanmaktadır.
Kısa bir tanımlamada şiir üzerine düşüncelerin ve teorilerin bütünü olarak anlam bulan kavram şair ve şiir dünyasının başat kavramlarından birini oluşturmaktadır.
Şiir dünyasına dalan kalemlerin ilk tahlilde bakılan yanları ?'bir poetika'' sahibi olup olmadıklarıdır.Tasnifleme ve şairi tanımlama sürecinde bu kriter önem arz eder.
Verilen eserler kuşak tartışmalarının yanı sıra, poetika varlıklarının beraberinde getirir.
İmgeciyim /Anlatımcıyım/Mistik-Metafizikçiyim/Sen necisin gardaş /Sen neci /Toplumcu gerçekçiyim / diye tutuşulan kavgada bende /Bireyciyim diyen poetikasızlığım gündeme düşer.Aslında bireyselci çıkışlar kimsenin tekelinde değildir.Özellikle tepkimeci bir bakışla şiire yeni başlayan genç kalemlerin bunu benimsemesi kaçınılmazdır. ?'Kalemleri kimlik'' buluna kadar poetikasızlığı kabullenebilirler.
Dönemlere ve kişilere tepkinin oluşturduğu şiir anlayışlarının geride kaldığı ve farklı mecralarda şiir üretimine sahip şairler *iyi şiir* ortak paydasında buluşmaları özellikle şiir tarihi açısından 1980 sonrasına denk gelmektedir. Herhangi bir dergi çalışması gündeme geldiğinde * yolda birbirlerine selâm dahi vermeyecek kimseler *iyi şiir* adına birlikte harekat etmekte ve şiirler yayımlamaktadır. Kitap basımlarında birbirlerine destek vermektedir.
Meselenin poetika farklıklarına eklenen siyasi yaşayış biçimleri iyi şiir tarafından izole edilmektedir. Bir dönem kalemlerini siyasi yaşamın yönlendirdiği şairler iyi şiir serüvenine destek olmak için ve kötü şiiri kimden gelirse gelsin dışlamak için yazım hayatlarında mücadele etmişlerdir. Amaç, * iyi şiirin, kötü şiiri kovması sürecinde tepkisiz kalmamaktır.
İyi şiir arayışlarına farklı poetikalarla devam edenler *şiir düşünürleri olma yolunda mücadele etmeye başlamışlardır.
* Şiir düşünürü olmak kısa bir tanımla ?'şiir üzeri yaşamaktır.Şiiri hayatın merkezine almak ve ona dair ne varsa onunla düşünmektir.
Şiirin devingen yapısından istifade ederek yenilenmelere açık olmak iyi şiir için olmazsa olmaz bir meseledir.
Evet şiir devingendir.Çünkü yenilenme doğadan gelen ruhun, şiire yansıtılması ile bir ahenk kazanır.
Fars edebiyatında ?' develerin çöl yürüyüşlerinden'' arûz kalıplarına ulaştıkları bilinir. Mesele bu kadar basit olmasa da doğanın şiir üzerinde devgenliğini sürdürdüğü bilinmektedir.
Bu devingenlik şairler arasında poetika belirlemede etkisini göstermektedir. Bunu yansıtırken farklı poetikalar ile gerçekleştiriler imge /anlatım/mistik_metafizik/toplumcu gerçekçi/bireyci poetikalar şiir yazımlarının ana poetikalarını göstermektedir.
Şiir kurgusunda salt birini seçenler olabileceği gibi, her poetikaya bulaşan acemi çıkışların yer aldığı poetikasızlıkta bir tercih olarak kalabilmektedir. Şiir serüveninde paetikasızlığı bilinçli bir tercih olarak kullanan beynelmilel kalemler vardır; bunlar acemi çıkışlardan ayrılır ki, bunu belirtmekte yarar görmekteyim.
Şiire bulaşan arayışlarımda poetikasızlığın açıkça gözlenbileceğini ifade etmekte yarar görüyorum.Bireysel çıkışların imge/anlatım/mistik_metafizik denemelerini şiirlerime serpiştirdiğim örnekleri şiirlerimde bulmakta okurun zorlanacağını sanmıyorum.
Henüz kitaplaşma şansı bulunmayan şiirlerimde, daha çok anlatımcı ve mistik_metafizik poetika etkisinde kaleme alınan şiirlerin varlığı dikkat çekmektedir. Bu bile tek başına herhangi bir poetika oluşturmadığımın göstergesidir. Bunun şiirin devingenliği içinde bir süreç olduğunu varsayarsak şiir serüveni devam ettikçe poetikasına ulaşılıp ulaşılmayacağını zaman gösterecektir. Ya da poetikasızlık bir tercih olarak devam edecektir.
Son söz: Poetika gerekli olmakla beraber şart değildir.
yahya incik/tarsus/2009