Ruh Ve Madde
Saat kulesi tatlı bir uykudaydı. Üzerimi örtmüştü takvim yaprakları
Ellerim derin bir susuşla, yüreğimin sundurmasındaydı. Çılgın bir bulut yüzümü kaplamış ve ben unutmuştum zamanı.
Nefes nefese şehirleri geçerken, ismimin harfleri uçuşuyordu yorgun istasyonlarda. Rüzgâr gibi özgürdü ruhum, sonsuzluk avucumda ve ölümsüzdüm...
Tanrıya mırıldanıyordum. Ey Tanrım izin ver anlamı bulayım, anlamı bulayım!!
İçinde bedenimin olmadığı herşeyi soyundum, bir dağın ruhunu giyindim. Ağlayan tüm şehirleri gözüme sürme çektim. Tüm sözcüklerin kucağına oturdum. Sözcükler nefes alıyordu.Evren diye küçücük bir başlangıç kelime, can gibi bizim bildiğimiz gibi seksdeki kolay başlangıcı. Bütün yeryüzü için yeryüzü ilişkileri için sözcükler nefes alıyordu, orgazm ve orgazmın yaşamın kısa özeti olması gibi.Tüm evrenin yaşamsal sırrı bir kaç dakikaya sığdığı gibi söylenmiş ve söylenmemiş tüm sözcükler nefes nefese bir kaç dakikacık rüyama mı sığıyordu yoksa. Yoksa sonsuzluk hala avucumda mıydı...
Bu rüyayı anlayabilene aşk olsun anlayamayana da aşk olsun. Olsun geçiniz, anlasanızda geçiniz, anlamasanızda geçiniz. Orada aynam duruyor!!!
Şaşırmadım aynada gözlerimi görünce. Korkmadım, kendi içimin en dibinde çırpınan bir ruhu görünce.Korkunun yokluğuna da korkmadım. Korkuya yer yoktu burda. Yokluktan öte bir şey yoktu. Sadece çırpınan öteki ve ben vardım.
Öteki bana bakıyordu ve mırıldanıyordu 'ben yolum ben hayatım, ben yolum ben hayatım'.Sonra öteki bana sordu. Seçimin nedir?
Sevgi mi , öfke mi? Devam etti
Cevabı bilmiyormuş gibi görünüyorsun diğer herkes gibi. Hepiniz biliyorsunuz.
Siz sevgisiniz.Ama onu tekrar yaratabilmeniz amacıyla kim ve ne olduğunuzu unuttunuz.
Sen sevgisin diye devam etti öteki, sen sevgisin , sen sevgisin.
Bunu tamamen hatırladığında diğer herkesi affedeceksin...
Merak ediyorum bu rüyadan uyandığında sırlarına bulanmış
öfkelerine, egolarına bulanmış 'mış' gibi yaşamaya devam edecek mi
kapitalist ahlakın kilitlediği, modernizmin sorgulamayı yasakladığı
kutsal 'ben'
Artık eğleniyordum rüyamdaki karmaşadan veya eğlenmeye karar verdim. Hayatın ding dongları çok lezzetli kadınsın dedi rüyamın tam orta yerinde ve sarkaçları yüreğimin orta yerine değiverdi.
Bol bol ağladım sebebini bilmeden ve bol bol güldüm yine sebebini bilmeden.Rüyamdaki karmaşadan aydede dalgalandı durdu, aydede dalgalandıkça tüm okyanuslar kabardı.Tüm okyanuslar kabardıkça ben boğuldum.Ben boğuldukça , uyandım...
Güneş varken nice isyanı susturmadık mı ve sonra gizli gözyaşları dökmedik mi isyan edemeyişimize?
Anlamın anlamsızlığı, yaşadığımız düzenin düzensizliğinde gizli değil mi? En büyük suçumuz bu değil mi. Hayatın bu düzensizliğinde
boğulduk. Peki uyandık mı hiç?
Rüyamda anlamı arıyordum ama sanırım bu yazı anlatmamak için yazıldı .Anlamları toparlayamadım. Anlam bana küsmüş siz bana küsmeyin olur mu?