Ruhlar Ve İnsanlar
Kalbimizle gözlerimiz arasında , görünmez bir bağ ve yol vardır . Gözler , bedenimizin penceresidir bir anlamda . İçerde ne renk ışık yanıyorsa , dışarıya da yansır .Siyah , beyaz , mavi , sarı !
Öfke , kin , nefret , acı .... sevgi , hoşgörü , özlem , aşk .... ya da sıcak ,soğuk , kızgın , ürkek , korkak veya sevecen bakışlar , karşımızdaki insana ulaşır , onun gözlerine çarparak gerilmiş bir lâstik gibi tekrar bize geri döner . Hem de etkisi çoğalarak !....
Korktukça daha çok korkarız . Kızdıkça daha çok kızarız ve üzüldükçe daha çok üzülürüz . Oysa , sevdikçe daha çok sevebiliriz . Ne kadar ılımlı ve hoşgörülü olursak çevremize o oranda , sıcacık frekanslar yayabiliriz . Çünkü , neyi saçıyorsak bedenimizden , kendimiz de onun ortasında kalıyoruz . Tıpkı sıktığımız bir parfümün kokusuyla sarmalanmamız gibi . Aynı kokuyu başkaları da duyuyor elbette ama en çok kokan biz oluyoruz ve gittiğimiz her yere götürüyoruz bu kokuyu . Açıkçası , sergilediğimiz her davranış , öncelikle ve en yoğun bir şekilde , farketmesek de esas bizi etkiliyor .
Yaşam bir davet ve bizler de misafiriz . Biraz kalacak , ikramlardan tadacak , insanlarla dost olacak , kimilerine sadece bir selâm verecek , kimilerini evimize dâvet edecek , kimilerini de hiç görmeden ...saatler dolduğunda , çekip gideceğiz . Aslında , bu dünyada bir sınav için bulunduğumuzun belki de hiç farkına varamayacağız . Burada olmamızın sebebi her ne olursa olsun , her şey üç kelimeden ibaret . Geliyoruz , yaşıyoruz ve gidiyoruz . Asıl önemli olan da sonrası galiba .
Baktığımızda yaşamak çok kolay görünüyor , fakat onu biz zor hale getiriyoruz . Bunu yapmaktan da asla vazgeçmiyoruz . Öylesine küçük olaylar ve detaylar için ... öyle büyük zamanlar harcıyoruz ki , hiç umursamadan , hiç hesaplamadan hem de !.... Tıpkı , düşüncesiz bir hırsızın kendi evini soyup , sonra da gidip her şeyi üç kuruşa satması gibi bir şey bu bence . Biz de , kendi ömrümüzün en değerli zamanlarını , aptalca öfkelere , gereksiz tartışmalara , küçük hırslara satıyor , sonra gitme zamanı geldiğinde ( Hiç anlamadım şu koca ömür nasıl geçti ?...) diyerek , yine öfkeleniyoruz . Daima bitmeyen bir öfke içindeyiz nedense !...
Belki de öbür dünyada soracaklar ( Nasıl yaşadın , neler yaptın ?) diye . Biz de cevap vereceğiz . ( Bol bol öfkelendim , uyudum , yedim içtim , yine öfkelendim , herkesle kavga ettim , Ailem ve çocuklarım beni hep sinirlendirdi , bağırır çağırırdım , ama haklıydım ben , hep beni deli edecek şeyler yapıyorlardı .... ömrüm beceriksiz , bencil , müsrif , yeteneksiz insanlarla uğraşmakla geçti . Beni hep sinir ettiler .Ama bitti işte ... bitti ve ben hiç bir şey anlayamadım hayattan , hiç hiç ! ! !
( Bağırma aptal !...) diyecekler o zaman . ( Burası dünya değil . Şimdi o güzelim dünyada , sana bir şans olarak verilen yaşamın , en güzel anlarını ... o muhteşem doyumlarını ve asla unutulmayacak kefiflerini göstereceğiz sana . Ama , sadece izleyeceksin çünkü yaşama şansını kaçırdın artık . Sinirlenmekten , öfkelenmekten , para hırsı içinde kendini kahrederek didişmekten , yaşayabileceğin güzelliklerin farkına bile varamadın sen . Tüm haklarını heba ettin . İçindeki sesi , güzel duygularını duymadın bile . Çünkü , hep birilerini suçlamakla meşguldün . Sadece kendi aklını ve huyunu beğenip , senin gibi olmayanları küçümsedin durdun . Onların da seni yadırgayacaklarını aklına getirmedin . Sen , çok akıllıydın değil mi ? Daima haklıydın değil mi ? .... Şimdi göreceksin aklının derecesini . Ufacık detaylara harcadığın aklının , nice güzellikleri göremeyerek , mücevher dolu bir dükkânın ortasında dolanıp , sonra da görünüşüne aldandığın sahte bir gerdanlığı kapıp kaçacak kadar küçük olduğunu şimdi anlayacak ve çok pişman olacaksın . Oysa faydasız artık pişmanlıkların .Kimseye hoş bir anı bırakmamışsın . Kimseyi sevmemiş ve kendini sevdirememişsin . Sevgi verebildiğin tek bir canlı olsaydı keşke !!! ... )
Konuya elbette ki , mizahi bir açıdan bakmaya çalıştım . Asabi ruhların yüreklerinde kupkuru bir çınar olduğunu düşünüyorum bazen . Yapayalnız ve kimsesiz kalmaya mahkûmlar ne yazık ki .
Oysa bir tebessüm , sevgi , saygı ve tevazuu demir kapıları bile ardına kadar açacaktır . Misafir olduğumuzu asla unutmamamız gerek , bence bütün giz burada . İyi bir misafir olabilmekte .
Yaşam evinde , ben dahil hepimize güzel bir misafirlik temenni ediyorum . Sevgiyle !......
Nilgün hanım ; Yazınızı büyük bir keyifle okudum , baştan sona tüm düşüncelerinizi aynen desteklediğimi söylemek istedim. Ne kadar isabetli tespitler 👍 sanırım bakış açılarımız çok uyuşuyor , özellikle asabi insanlar hakkındaki...
siz yazın , biz zevkle o pozitif enerjinizi de hissederek okuyalım :))))
tebriklerim ve sevgilerim kalsın , izin verirseniz :))))