Sevgili
Hadi, her şeyi bir kenara bırak sevgili. Biraz sohbet edelim seninle. Biraz zaman ayır kelimelere. Hadi bir çay al en güzelinden ya da mis kokulu bir kahve. O aldığın çayın kıvamı gibi konuşalım seninle ya da aldığın kahvenin misler gibi kokusunda aksın kelimeler. Bırak kendini kelimelere. Biliyorsun ki kelimelerden kimseye zarar gelmez. “Bırak aklına gelmeyen başına gelsin” kelimelerin dünyasında. Hadi her şeyi bir kenara bırak ve balıklama atla bu kelimeler denizine. Kelime kelime damla olmak…satır satır nehir olmak sayfa sayfa bir çağlayan ve kitap kitap deniz olmak ne güzeldir değil mi. Ve ne güzeldir maviliklere uzaklardan bakan olmamak. Ve sende maviliklere uzaklardan bakansan durma yelken aç. Hadi önce sen başla anlatmaya. Neyi diye sorma bu kadar uzun bir hayattan sonra anlatacak kelimelerin yok mu. Yok mu yarına dair umutların..yok mu geçmişe ait keşkelerin amaların ve fakatların. Hadi sen yeter ki kendini kelime yağmurlarına bırak. Bak nasılda bir ceylan gibi sekecek kelimeler dudaklarında. Anlat. Nerden başlamalı diye düşünme aklına ilk gelen şey neyse ordan başla sen. Nasılsa gerisi kendiliğinden gelir. Mesela yaşını sorsam 20-30-40 vs dersin. Kim ve kimin için önemli ki bu. Ben yaşını sorduysam hayatın sana kattığı yaşı soruyorum. Hani şu gözlerinin kenarında iz bırakan hayat. Dinlediğin eski bir şarkıda seni düşlere daldıran hayat. Okuduğun bir kitabın kahramanı yada içinde kaybolduğun bir şiiri
Hadi her şeyi bir kenara bırak ve bu kelime ormanında kaybolalım seninle. Korkma çıkmaz yollar yoktur şiirlerde. Umutsuzluk ise zaten olmaz. Olmamalı. Keşkeler ve amalar yoktur bu sayfalarda, geçmişe ve geleceğe dair hiç olmayacak düşlerde değil. Devam et sen anlatmaya. Seni kimse anlamaz kelimeler kadar bilmelisin. Sen söylemesen de bazı şeyleri, kelime aralarına saklanmış düşlerini ve umutlarını bilirler. Anlat mesela kendine ait gizli bir dünyan olduğunu anlat o kimsenin bilmediği bakir toprakları. Kendinle baş başa kaldığında gülümseyerek yüzüne düşen neşeyi anlat mesela. Adını söyleyemediğin çok eski bir düşü. Kendinden bile sakladığın bir umudu. Yıllarca omuzlarına yüklenen sorumluluğu anlat. Bazen kaçmak istediğini ama aynı yere çakılı kalmak zorunda olduğunu. Kimi zaman kaybolmak uzaklara gitmek istediğini. Kimi zaman gülümseyerek gözlerini açtığında yaşadığının bir rüya olduğunu. Anlat mesela insana yaşama azmi veren umudunu. Hani şu ismi bile geçtiğinde bir şarkıda yüzünde güller açan. Anlat mesela bir dost sohbetinde anlatırken heyecandan sesinin titremesini. Bak gördün mü hiç zor değilmiş değil mi konuşmak kelimelerle. Zor değilmiş yüreğini beyaz bir sayfaya dökmek, zor değilmiş umudu kelime kelime işlemek. Bu kelimeler dünyasında sana umut veren, yüzünü gülümseten bir kelime oldu mu diye sorsam. İlk cümleyi hatırlıyor musun hani şu içinde sevgili kelimesi geçen. Ne güzel değil mi?
Sevgili yarim...
Sevgili aşkım…
Sevgili arkadaşım….
Sevgili dostum…
Sevgili…sevgili…sevgili.
Edebiyatla'ya hoş geldiniz Haşim bey nice eserlerinizi okumak dileğiyle
Hoş geldiniz üstadım. Çok çok güzel bir çalışma. Tebrikler. Saygılarımla
Edebiyatla'ya hoş geldiniz Haşim bey eserinizi kutlarım,saygımla...
Güne düşen değerli yazıyı ve kalemi kutluyorum. Tebrikler Üstadım. Saygılarımla