Sabahı Beklerken
Günün ışıdığını görmezsem olmaz sanki. Derdim geceyle mi , yıldızlarla mı, karanlıkla mı? hala keşfedebilmiş değilim bunu.
Çocukken uykumuz kaçtığında, masallar tükendiğinde, ?yıldızları düşün ve onları say? derdi annem. Düşleyemezdim yıldızları hiç.
Yattığım odadan yıldızlar görünmezdi ki.
?daha olmadı koyunları say? ... Kurban bayramında konu komşunun aldığı koyundan başka koyun görmemişken , hangi koyunu saymamı isterdi ki benden?
Bana göre koyun, sadece kasap vitrininde bacağından asılı olandı.
Şimdilerde ise ne zaman gökyüzüne baksam gördüğüm yıldızları saymak yerine, bir maddeye benzetmece oynuyorum. Onlara bazen ampul muamelesi yapıp hangisinin kaç watlık olduğunu düşünüp, gülümsüyorum.
Şekillerini çiziyorum yattığım yerde parmağımla boşluğa. Uykumu getirmek yerine kaçırmama sebep olduklarını düşünüp vazgeçiyorum.
Sıra koyunlarda. Onları sayıp ağıla koymak yerine, doğrudan yünlerini eğirmek gereksiz.
Kırkılmış binlerce koyuna bakıyorum. Hepsi iki ayaklı bunların.
Feryat kıyamet ağlayıp, şikayet edip sonra gene alışkanlıklarını sürdüren, sayılmaya gerek olmaksızın doğrudan ağıllarına yürüyen iki ayaklılar.
Düşünemeyen, duygusuz, her şeye boşvermiş bireyler.
Peki ya aşk diyorum? Peki sevgi, arkadaşlık, dostluk?
Çocukken paylaştığımız sakızların tadı gibi olanları arıyor yüreğim yattığım yerde.
Uykum hepten kaçıyor.
Beklemek, özlemdendir bilirim. Özlemin bir umut olduğunu hep hissederim.
Ansızın karşına çıkıverecek bir sürpriz gibidir beklediğinin gelmesi. Haberli de olsa, dayanılmaz mutluluklara gebedir kavuşmak.
Çat kapı ?geldim? diyen bir dost, ya da telefonun diğer ucundaki ?merhaba? diyen sesin yerini hangi yemeğin tadında buluruz ki?
İçin içine sığmaz bekledikçe. Beklerken büyütürsün sevgiyi, emek verirsin sabrınla.
Sabır, işte o zaman korukken helva edendir kanımca.
Sol yanında ağrı olur genellikle. Ama gece uykun kaçtığında çizdiğin şekillerden biri ? özlemin? resmiyse eğer, değme keyfine gecenin de.
Sabah, tan ağarırken duyduğun ilk kuş sesinde bir umut varsa yüreğinde, kalk ve çiz işte o zaman uykusuzluğun da, mutluluğun da resmini.
Yorgun beklemeler gerçekleşmediğinde asma yüzünü. Gülümseyerek bekle sabahı da istediğini de.
Haydi şimdi helva yapma zamanı.
Sezer Nişancı
17 Temmuz 2009
Körfezden Merhaba
Sabah, tan ağarırken duyduğun ilk kuş sesinde bir umut varsa yüreğinde, kalk ve çiz işte o zaman uykusuzluğun da, mutluluğun da resmini. Yorgun beklemeler gerçekleşmediğinde asma yüzünü. Gülümseyerek bekle sabahı da istediğini de.
Umut dolu neşe ile okudum yazınızı. Son cümle ise finalde çok iyiydi. Teşekkürler efendim. Umarım nice başarılara daha imza atarsınız. :)