Sahi, kim gerçekten sevdi ki..?

İdareten gidiyor işte hayat, biraz hızlı biraz yavaş... İyiyim, sözde soranlara öyle diyorum.. İyiyim, hatta daha iyi... Şarkılar dinliyorum, papatyalardan fal tutuyorum, niye bilmiyorum ama tutuyorum işte... Sabahlar bir şekilde yeniden aydınlanıyor, göz kapaklarımı kapatıncaya kadar.. Sonra yine karanlık çöküyor şakaklarıma... İhtiyacım vardı inanmaya, her şeye, bir aşka, ama sana değil, ya da bir başkasına... Bilmiyorum aklım karışık.. Pardon diyesim var sokaktan geçen birisine, sonra benzettim deyip kalabalığın arasında kayboluşunu izlemek... Üzerimden geçen trenlerin siren sesleri tırmalıyor kulaklarımı, gittin mi? Sahi gittin mi?

Kendi değerlerimi tercih ettiğim insanlar, sadece bir keşkelik özür bıraktılar hep dudaklarıma, deli gibi seviştiğimiz anlarda, sabahları ve ayrılık anları... Bir keşkelik özür... Sonra, sonu bilinen hep o masal anlatıldı... Bir varmış bir yokmuş, aslında hiç yokmuş... Olsaydı, asla bitmezmiş... Seni tanıdığım gün, küçük bir sokak çocuğuna verilen bir liralık kadar mutlu olmuştum... Ama bunun adı aşk, aşkta her şey değersiz kılınır... Sahi beni hiç sevmemişsin...

İyiyim işte, soranlara öyle diyorum... İyiyim hatta daha iyi... Bildiklerimin ötesindeyim, inançlarımın, sevdiklerimin... Arada olur böyle şeyler diyorum kendime.. Üzülme, sıkma canını... Hayat işte bu, hep kazanacak değilsin ya, biraz da kaybet... Kaybettiklerimin arasına girmek için verdiğin bu büyük savaşı bile anlamak istemiyorum... Neden sorusuna verilecek bir cevabın hep vardı sağ elinde aslında ama sol elini hiç kalbinin üzerine koymadın... Şarkılar dinliyorum, niye bilmiyorum ama papatyalardan fal tutuyorum... Yağmur bitti... Güneş yeniden uyandı... İyiyim, hatta daha iyi... Sormayanlarda öyle bilsin... Hayat bu, kaybedilen aslında bizdik hep...

Sahi, kim gerçekten sevdi ki..?


Aşk&Gri // Bileti kesilmiş gidişlere...

28 Ocak 2011 1-2 dakika 25 denemesi var.
Yorumlar