salmanlı'da Düğün ve Bahar Şenlikleri
Eski zamanlarda ve benim çocukluluğumda da çocuklar dağlardan tepelerden öksüzali dedikleri bir çiçek olan yabani otlardan toplarlar ve bir diken çalısının dikenlerine o çiçekleri tutturarak kapı kapı köyde dolaştırırlardı ve topladıkları bulgur, nohut , yağ vs. malzemelerle pilav yapıp yerlerdi. Bu adet bir anlamda baharın gelişini kutlamaktı.
Eski düğünlerdeki en önemli eğlencelerden biri de erkeklerin kadın kılığına girip oynamasıydı. Kına gecesi ise ilk önce oğlanevinin evinin geline kına yakmak üzere kızevine gitmesi ile başlar. Geline kına yakılır, yakılırken de yerine göre kızın avucuna çeyrek altın konur ve kına bunun üstüne yakılır. Oğlanevi oradan ayrıldıktan sonra ise kızevi bu sefer güveye kına yakmak üzere oğlanevine gelir. Yukarıdaki işlemler güveye de yapılır. Yanılmıyorsam özellikle de yıllar öncesinde 'baskın, baskına gitme' denirdi. Buradaki özellik kız evine haber verilmeden gidilmesiydi.Pazar günü, yani gelin alma günü
Sini yürütme oğlanevinden kız evine iki adet küçük sini ya da tepsinin gelin alayı ile birlikte yollanmasıdır. İki küçük yaşta çocuğun başına sinilerin üstüne örtü örtülür.Gelin alayı ile birlikte davul-zurna eşliğinde bu siniler kız evine götürülür. Gelinin annesi de çocuklara para, mendil, çorap gibi bir hediye verir. Daha sonra da gelinin son gecesini geçirdiği eve doğru yola çıklılır.Çünkü, köyümüzün bir geleneği de gelinin evindeki son gecesini kendi evinde değil, arkadaşının ya da sevdiği ve sevildiği bir akrabasının evinde geçirmesidir. Gelin orada süslenir ve buradan alınarak ailesi ile vedalaşmak üzere evine götürülür.Eve varmadan önce düğün alayı Cami'nin etrafında bir tur atar ve mezarlığın başında dualar okunur.Tabii, bu arada yol boyunca tekerlemeler ve sorulu-yanıtlı sözler eşliğinde düğün alayı kızevine doğru yol almaya devam eder.Dualar eşliğinde kızevinde gelinin beline kırmızı kurdele bağlanır ve erkek kardeşi evden çıkarır gelini,gelin arabasına damatla birlikte binip oğlanevine gelir. Güveyle gelin arabadan iner, eve doğru ilerler. Bu arada geline damadın annesinin elini içine batırdığı bir tas su sunulur. Gelin bunu az da olsa içer ya da içmiş gibi yapar. Bu da gelinin kaynanasına saygısını ve sevgisini gösterir. Sonra giriş kapısının üst kısmına gelinle güvey birlikte çivi çakarlar. Bunun anlamı ise bu evlilik sağlam olsun ve asla ayrılık olmasın demektir. Bir de yüksek bir yerden yere atılmak suretiyle çanak-çömlek kırılır. Bu ne demek onu bilmiyorum. Ama, belki nazar varsa bozulsun diye olabilir belki.
Düğün yemeğinden sonra düğün bitmiş olur.