Sana Geldim Sona Geldim
sana geldim - sona geldim..
...
uykusuz bir gecenin ortasında düştü bedenim bir sokağın ortasında.ve bütün ışıkları kapalıydı şehrin...
oysa hala dönülmemiş köşeleri vardı bu şehrin.ve terkedilmemiş deniz kenarları.nerede olduğunu kimsenin bilmediği umutlar vardı aranıp bulunası.kimsenin umrunda olmasa da giden gemilerin ardından el sallayan bir kaç aşık vardı yeniden doğacak güneşin umutları ile beslenen.ve o kadar büyüktü ki aslında martıların yürekleri , her bir el sallayışta bir kez daha havalanyordu bütün kanatları.
gecelerim vardı bu şehirde.sokak aralarında unutulmuş gecelerim.ne olduğunu kimsenin bilmediği gecelerim.ve benim umutlarım vardı o gecelerin içinde.sonu hep sen ile biten hikayelerim vardı gecelerimde.ve aşka kör sabahalra karşı inadına umutlarım.hiç bir zaman aynaya yazmadım ismini ve hiç bir zaman buğulanan bir camın gölgesinde demlemedim umutlarımı.çünkü biliyordum ki sen hala oradaydın ve ben ne zaman uzatsam elimi sana varacaktı parmaklarım.hayallerim vardı bu şehirde.hep seninle paylaştığım düşüncelerimle oluşan hayallerim.deli çocukluğumu bir kenara atıp oyuncaklarımı tavan arasın kaldırdığımdan beri.ve umut diyordum hepsinin adına.sevda diyordum.aşk diyordum.hayallerim vardı gecelerimi aydınlatan.şu sokak fenerlerinin aydınlattığı sokaklar kadar sevinçli bir çığlık gibi büyütüyordum sevdamı günden güne.ve nereden baksan yine sana çıkıyordu bütün aritmetik hesaplarım.sevdamı aşkıma bölüyordum sonuç sen.aşkım ile hayallerimi topluyordum sonuç sen.ve bütün bildiklerimi kendimden çıkarıyordum sonuç yine sen.kalan yine sen.ve bütün çocukluğumda bildiğim bütün her şeyi adı yine sen oluyordun.ve sen gözlerimde bir damla yaş olsaydın seni kaybetmemek içim ömrümce ağlamazdım.
oysa neonlu ışıkların içindeki yalanlara aldanmamış bir kaç deniz feneri daha vardı bu şehirde.ve deniz hala maviydi.gözlerin gibi.sevdam gibi.sen gibi.bütün bir şehrin anlamsızlığından bir seni buluyordum kendimde ve inadına hayat diyordum bütün umutsuzlara.ve gönlümü açıyordum bütün evlere.çünkü insanın kalbinde sevda varsa dünyanın en güvenli yeri orasıydı , biliyordum..
ve sen.anlamı olmayan bir sevdanın cözülmüşlüğününün son durağı.ve rötar yapmış umutların tek makinisti.bir sabah en olmadık zamanda çıkıp giden.ve şu sokakların bütün lambalarını söndüren.bütün lavinyaları kurutan.bir şairin dediği gibi bilseydim sana ulaşacaktı bir mektuba posta pulu olmaya da razıydım.ama şimdi sen adressiz bir mektup kadar yoksun.ve kimin umudusun..bilmiyorum..
bu şehir her şeyimi aldı elimden.ve hiç bir şey söylemedim asla.hiç bir sitemim olmadı.bir sen hariç.bir seni alışı hariç.ve bu geceler..sadece bir karartıdan ibaretti.ve sabahları sana kavuşmaktan yoksun bir yalnızlık gibi kanımdayken bu şehrin bir köşesinde, bu şehri sensizliği ile başbaşa bırakıp giderken bir başka sensizliğe uykusuz bir gecenin ortasında düştü bedenim bir sokağın ortasında.ve bütün ışıkları kapalıydı şehrin...
aç kapını yalnızlık..sana geldim..sona geldim..
..
öncesinde aşinası olduğum bir stil....dua ile güzel insan harikaydı......