Sana Uzanmak için
Yazmaya iten nedenleriniz vardır geçerli. Bu açıdan bakınca kıskanırım eli yüreği teni derisi kalem tutan beyaz kâğıtların üzerine uykulu uykulu yazarken düşen gözleri.
Ben yazamam. Yazı benim için hep eksik hep yetim kalmıştır. Yazarken ihanet etmişimdir sözcüklere imlalara ve yarım yamalak anlattığım insan karakterlerine. Bu nedenle ölene kadar seni nasıl bağışlamayacaksam kendimi de bağışlamayacağım...
Aslında uzunca mektup yazmayı düşünüyordum kaç gündür sana. İçim takıldı kaldı denizin dibindeki yosuna sanki yapıştı yüreğim. Kırgınım ben sana...
Dün PTT'nin seyyar kartında kalan son 160 krş'la aramayı düşündüm seni. En azından sesini duymayı amaçlamıştım. Bak bu amaçlamak bile uymadı bu yazıya. Sesini çok mu özledim demeliydim?
Geçenlerde "Yüreğin attığı yer" isminde sıcak bir roman okudum. Adam 55'inden sonra yazmış.Bense bir türlü uzanamadığım ve kırk yıldır kullanılmamaktan paslanmış ve bana küsmüş daktilomun başına ne zaman oturacağıma karar bile veremedim.
Garip ben de sana ihanet ettim. Garip ben de kandırdım seni...
Yine geçenlerde salt İntihar Eden Şairler'i merak ettim.
Geç mi kaldım!
Hayattaysan Hayattayımdır...