Şans Üzerine

Şansın tabiri nedir? Kişinin yaşamı süresince karşılaştığı iyi ya da kötü olaylardır. Şanslı olmak en vahim durumdan bile hiç yara almadan kurtulmaktır. Şanssız olmakta hayatta kötü denebilecek olayların başa gelmesidir. Bir insanın şansı yaver gitmiyorsa, ister kendisi dünyanın en güzel, en yetenekli, en karizmatik, en marifetli insanı olsun yine de kar etmez. Doğuştan gelmelidir şans. Sonradan açılan bir şansa daha tanık olmuş değilim. Bir insan ya çok şanslı olduğundan bütün her şey ona denk gelir, ya da aşırı şanssızlığından. Yani bu duygunun azı da kötüdür, çoğu da...

Kaderin çizgisinde aşırılık olmamalıdır, ya da azlık. Dozunda olmalıdır her şey, kararında başa gelmelidir olaylar. Her duygu böyle yaşanmalıdır ki şans meselesi olan hayat da düzene girebilsin. Kişi en ufak bir şanssızlıkta üzüntüye kapılmasın ki, herkesin başına gelebilir olumsuz olaylar. Önemli olan aklın, düşüncelerin pozitif duygularla döşenmiş olmasıdır. Sanmayın ki her şanssız insanın yaşantısının felaketlerle dolu olduğunu. Bilakis, kimse geleceğini bilemediği için şans konusunun ne yöne döneceği de muammadır.

Kimse şanssızlığıyla dövünüp de kendini heba etmesin. Hayatın kendisi ne kadar yanar dönerliyse, şansın akıbeti de bir o kadar fırfırlıdır ki hiçbir zaman kendisini tamamen göstermez. Bundandır ki diyeceğim, insan dediğin yaşamı boyunca kötülüklere, iyiliklere, şanslara, şanssızlıklara, güzelliklere, çirkinliklere, hayal kırıklıklarına, kısacası her türlü şeye dayanabilecek nitelikte olmalıdır. En ufak bir şanssızlığın üzüntüsüyle bütün yaşamının sürprizini kaçırmamalıdır. Sonuçta her şey bizler için vardır ve başa gelen kötü şeyleri de hayra yormak gerekir. İyi de olsa kötü de olsa hayat hayattır. Şans da hayatın tam ortasındadır.

Hayatın her noktasında baş gösteren bu şans meselesi, kişiye sanki sürekli emrivaki yapar, habersizken öyle bir belirir ki iyi veya kötü olmaksızın insanın yaşamına oturuverir. Örneğin bir insan her şeyini yitirdiğini sandığı anda öyle bir şey olur ki şans kendini güzel bir şekilde hissettirir.

Şans köprüsünde iyilik ve kötülük, hayır ve şer noktaları vardır. Ne kadar da insan bıksa da hayatın bu yöndeki cilvesinden, ne yapsa da bundan kaçış yoktur. Şassızlığın doğurduğu olumsuzluklar da insanı yıldıran dereceye gelir, insafı yoktur bunların ve silüetinin çaprazlığı da bizi oldukça yanıltır. Sağa gitsek acımasızlık ve kötü şans, sola gitsek belki de şansın kendisi bizi bekler. İyi bir işe sahip olmanız sizin iyi bir şansınız olabilir, veya iyi bir dostunuz varsa, iyi bir eşe sahipseniz bunlar belki sizin sahip olduğunuz en iyi şanslarınızdır. Fakat şöyle bir şey de var ki bir insanın kişiliği nasılsa hayatında sahip oldukları da o insanın kişiliği gibidir. Bu yüzden biraz da insan yaşamında elde ettiklerini çabasına ve insanlığına göre belirler.

Aslında biz yine de şanslı sayılırız. Çünkü yaşıyoruz, nefes alabiliyoruz, huzurlu ve mutlu yaşamak için elverişli nedenlerimiz var. Ama her ne kadar kıyı bir yerlerde olsa da, 'Ben şanssızım, böyle geldim böyle giderim' diyenlere bir şey diyemiyorum. Çünkü bir kişinin yaşamı ne tarafta başladıysa o yönde son bulacağı için, konuşmak fayda etmez sanıyorum. Hayatta şanssız olduğunu düşünenler, şansınız bol olsun ve benden size bir tavsiye; hiçbir zaman kötü şeylerin olacağını veya şanssızlığınızı tekrar edip durmayın da tehlikeleri yanınıza çağırmış olmayın...