Şapka Devrimi

Editör ve üye gibi İkili şapka takmak zorunda olunan bir konum için aslında farklı davranmak mümkün değildir; göreceksiniz ki; biri diğerinin içine girmiş, diğeri de bundan ayrılamaz veya girifttir. Birinin içine diğerini eklediğinizde, işlerin nasıl karıştığına bir bakalım:

A- Editör-Üye'nin Kendi Bakış Açısı:

1- Editör Şapkası:

Üyelik işlerini yönlendirirken kişilerle isme yönelik yönlendirici temaslarda bulunursunuz. Yani editör şapkasını giyip, aynı üyelerle bağlantıyı sürdürürken şairliğimizi desteklemelerine veya olumsuz görüş yazmalarına karşı bu şapkanızı koruyacaksınız. Reel davranmazsanız, yine aynı şapkayla üyelerle şiirleriniz arasında bir tampon bölge oluşturabilirsiniz. Oysa medenî cesaret gereği; şapkalar ayrı tutularak editör-üye ilişkisi sürmeliydi.

2- Üye (Şair) Şapkası:

Üye şapkanızı giydiniz; şiir yazıp eleştiri alırken bir de bakacaksınız ki; bu kez üyeler sizi yine editör şapkasıyla görmesinden dolayı, üyelik faaliyetlerinizin kısıtlandığını algılayacaksınız. Üyelere yorum yazarken, yine sizi editör olarak görecekler; şapkanız başınıza yapışıkmışcasına. Oysa, üye-üye ilişkisi sürmeliydi.

B- Editör-Üye'ye Üyelerin Bakış Açısı:

Hangi şapka ile dolaşıldığından kuşku duyabilecekleri bir ikilem de oluşturabilirsiniz; kişilerin kayrıldığı, farklı içtenliklerin/yapaylıkların teşkil edildiği, editör şapkalı iken üye gibi kişisel olunduğu, üye şapkalı iken editörce hareket edildiği gibi.

1- Editör Şapkası:

Hep sizden yorum bekleyecekler; bazıları kendilerini yorum için zorunlu hissetmeyeceklerdir. Paylaşımın karşılıklılığını vurguladığınızda ise bu kere çoğunluk, üye şapkanızın devreye girdiğini varsayacaktır; kendi şiirlerinize üye çekmeye çabaladığınızı düşündürecektir. Oysa, üye-editör ilişkisi sürmeliydi.

2- Üye (Şair) Şapkası:

Üye gibi şiir assanız ve yorum yapsanız da, çoğu üye sizi editör olarak değerlendirecek; bazıları da üyeler hakkında sahip olduğunuz portföyü, kişisel bilgileri üyelere karşı kullandığınızı öngöreceklerdir. Bunun sonucunda yanlış anlaşılmalar ve kopukluklar doğacaktır.
Oysa medenî cesaret gereği; üye-üye ilişkisi sürmeliydi.

Çözüm nedir?

1-İki şapkanın hakkını verseniz bile, üye tarafından farklı algılanmayı yürütemezseniz, üyeliğinizden ayrılacak (şiir yayınlamayı bırakacak), yani şairliğinizi geliştirebilecek bir yayın fırsatını yitirmekle sonuçlanacaktır. Öte yandan editörlükten ayrılırsanız, doğru şiirlerin seçiminde yer almayacaksınız ve paylaşıma destek olma düşlerinizden, yani dostlar için ödevinizden ayrılacaksınız. Aslında buna, ?bir yol ayrımına gelmek' denirdi. Eğer bir karar verecekseniz de, öncelikle bakış açılarını yerinde değerlendirmek; bunu her iki tarafın da değerlendirmelerine, tahammül güçlerine bakarak yönlenmeniz gerekirdi.

2-Tek taraflı olarak bile yürütebiliyorsanız, buna tahammül edebiliyorsanız; karşılıklı uzlaşıyı sağlayıp ortak bakış açısı için birbirinizi eğitebiliyorsanız; uzun sürse de bunu sürdürmenin yollarını ararsınız. Ama içinde uzaktan bakıldığında karmaşık ilişkiler ağı gibi gözüken bu durumda; editörlük dönencesinde ve editör imzasını koyarak, editörlüğe uygun üye mevzuâtına da uyumu temin edip, üyelere yönelebilirsiniz; yanlış anlaşılsa da açıklamanızı yapıp, yolunuza (inandığınız doğrultuda) devam edersiniz. Bunu diğer tümleyici yarısı olarak da üyelik dönencesinde ve üye imzası (rumuzunu) imzasını koyarak, şartlar ve koşullara ilişkin mevzuâtına da uyumunuzu sağlayıp, yine diğer üyelere yönelebilirsiniz.

3-Ancak kendi bakış açınızla doğru düşündükleriniz bile başkalarının kuşatılmışlığındadır, yahut diğerlerinin olurlarına bağlıdır. Yani her ikisi de sonuçta küçük de olsa bir toplumun takdirine, yönetim kuruluna ve WEB portalı kurucularına/sağlayıcılarına bağlıdır. Yani siz ödevinizi yapamadığınızı düşünüp istifanızı arz etseniz, olur verilmeyebilir; ayrılmak istemeseniz de bağışlanmaz davranışlarınız sizi azlettirebilir. Medenî yaklaşımsa bunlara izin vermez; üstlerini sıkmadan hemen affını ister ve dostlukla gider; yahut üst ve üyeler dâhil yine bir dost zinciriyle yerinde tutulur.

Esasen bir ilişkilere, insanların hâlet-i ruhiyelerine bağlı ortamlardaki med-cezirin etkisinde kalmaksızın istikrarlı olabilmenin güçlüğü içinde, aralarındaki dengenin sağlanması sürecinde iken doğru olanın yanında yer almanın risklerini gördüğünüzde; bulunduğunuz konumun niçin sıradan bir yer olmadığını algılar, en azından bir üye olmanın rahatlığına erişmeyi düşleyerek, onlara gıpta ile bakarsınız.

Çift şapkanın gizlerinin açıklandığı bu yazıda, içerden bakışın ayrıntılarını dışarıdan görmenin; dışarıdan bakışın tanımlarıyla yüzleşmenin zorunlu olduğu vurgulanmıştır. Zorunludur çünkü böylesi durumlar, günümüzdeki teknolojinin sağladığı ve aynı ortamı birbirini tanımaksızın paylaşanların içinde ortaya çıkmaya başlamıştır. Şapka çiftini bozmadan yürütmek, sanal ortamların da kaçınılmaz bir iş paylaşımına dönüşmüştür. Yürütebilene ne mutlu!

Nice paylaşıma, selamla.

Orhan_Tİ

27 Mart 2013 4-5 dakika 64 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (2)
  • 11 yıl önce

    Tespitler ve değerlendirmeler doğru ve yerinde. Şiirlere yorum beklentisi mutlak herkesin var. Genellikle olumsuz yorum yazılmıyor, yazılıyorsa da çok az yazılıyor. Yazıldığı zaman kişiye hakaret ve aşağılama içermediği müddetçe şaire olumlu katkıları olur. Genç arkadaşlar çoğu zaman alınmasalar da, daha yaşı ilerlemiş şairlere olumsuz bir kritik yazdığınız zaman alınganlık durumu ortaya çıkabiliyor. Olmamalı ama oluyor. Dünyanın sayılı şairlerinin bile çok fazla da olmasa kötü şiirleri vardır. Bu kişiyi olumlu yön de tetiklemeli. Editör şapkası ile Üye şapkasını birbirine karıştırmamalı. Bunu şairin kendisi de, diğer üyelerde karıştırmamalı ki doğru şiirler doğru zamanda ödüllendirilsin ve kimsede site yöneticilerinin birilerine kıyak geçtiği hissine kapılmasın. Bu ahlak anlayışımıza da terstir. Güzel bir deneme ki her zaman feyz alınası kutlarım Orhan bey...👍

  • 11 yıl önce

    Sayın Zeytinci,

    Efendim, sayenizde denemelerim yalnızlık çekmiyor hiç.. Siz dokunmasanız, çöllerde geziyor içindeki fikirler, kaktüslerden medet umarak..

    Bu arada, bu sitede ilk giriş zamanlarımda çok şiir üreten ve her yoruma yetişen bir grup denk gelmişti; karşılıklı yorumlar yazıyorduk, sanki normal bir trafik gibi gelmişti bana.. Ama bunu bir şekilde kestiğimde, ertesi gün kimse gelmemişti..

    Bu durum paylaşımda karşılıklılık ilkelerine uyumlu idi; kendim de savunmakta idim.. Ancak öte yandan, öylesi bir ortamda çok şey kazanmadığımı fark etmiştim.. Yani bunun olumsuz bir sonucu da ortaya çıkıvermişti.

    Öyleyse 'nitelikli' paylaşımın karşılıklı olmasını sağlamak mı en iyi çözümdü? Ama nitelik kimdeydi, nasıl seçilecekti; henüz kendileri gelişme evresinde olan onca üyenin, birbirlerine nitelik aşılamasının olanağını nasıl bulacaktık ki!

    Katılımınız ve düşündürmeniz, katkı verici oldu, özeleştiri olanağı sağladı bile.. nicelerine, selamla. Orhan_Tİ