Satılık Sevdiceğim

Gözlerin kuytu karanlıklar gibi baktığında her şeyden vazgeçmişliğini gördüm. Dilinde bir ayrılık türküsü sen söyledikçe ben susuverdim. Sarmaşık çiçeği gibi sarılmıştım aşka. Kökünden kesilmiş fidana döndüm. Yeşilim hiç olmadığım kadar. Baharı müjdeler durur bedenim. Zalimliğini gördükçe payidar kurur bedenim.

Yüzümde geçmiş yıllardan çalınmış bir acı var. Ne olduğunu bilmeyen bir bebeğe döndüm. Ne istediğimi bilmiyorum ama ağlıyorum her şeye. Gözümde yaşlar, ağlama diyenim yok; etrafımı sarmış hain susuşlar. Sarmaş dolaş yalnızlığım sırnaşır oldu. Hiç olmadığı kadar yakın şimdi. Satılmış bir bedene döndüm.

Matemin rengi değil sevdama yağan karlar, üşüyordum kimsesizliğim kadar, genç yaşta senden hatıra saçımdaki aklar, ben bekledikçe zaman akar, gidişini hatırlarım; gidişin tüm hayallerimi yıkar. Ardında kalan kocaman nefret öbeği, gözlerimi görmedikçe göremezsin sana duyduğum öfkeyi. Satılık ruhlar sevdiceği.

Olur ya bir gün yemyeşil görürsen gökyüzünü, kurumuş bir yaprak gibi düşmüşsündür dalından. Hiçbir rüzgâr oynaştıramaz seni yeşillerle. Kör değilsin ama güneşi bile göremezsin. Artık ayrı dünyaların bedenlerinde ruhuna erişilmez değilsin. Ne olduğuna aldanmış, nereden gelip nereye gittiğini unutanların sonuna nailsin. Aşk bedenlerin değil ruhların sahibidir. Kimsesizler mezarlığında duasızsın şimdi.

25 Ağustos 2010 1-2 dakika 2 denemesi var.
Yorumlar