Se nasıl razı oldun bu ayrılığa
Bir aşk nasıl biter? Sevgililerden biri ayrılmaya karar verir ve çeker gider. Sevgilisi onun ardından biraz üzülür, sonra o da unutur gider. Ya da sevgilisine ayrılmak istediğini söyler, sevgilisi de ona yapma, etme der, ama o kararlıdır, sevgilisi ne derse desin, onu dinlemez ve onu terkeder. Terkedilen sevgili bu kez biraz daha fazla üzülür, ama sonunda o da unutur. Tamamen unutmaz elbette, yaşanan herşey bir iz bırakır insanda, ama o acının etkisi hiç yok denecek kadar hafifler zamanla. Belki bazı zamanlar ağrır biraz, ama geçer.
Peki aşk bitmeli mi? Her aşkın kaderi mi bu ayrılıkla biten son? Bitmeyen aşk yok mudur?
Sevgililerden biri herhangi bir sebepten dolayı ayrılmaya karar veriyor ve bunu sevgilisine söylüyor. Sevgilisi de "tamam iyi o zaman ayrılalım" diyor ve ayrılıyorlar. Bir müddet sonra ayrılmayı ilk isteyen sevgili ayrıldığına pişman oluyor, ancak yapacak hiçbir şey yok. Çünkü bu ayrılığı kendisi istedi ve bunu sevgilisine söylediği zaman, sevgilisi de hiç itiraz etmeden kabul etti, demek ki o da ayrılık fikrine o kadar uzak değilmiş. Belki o da ayrıldıktan sonra direnç göstermediğine pişman olmuş, keşke aşkım için mücade etseydim diye hayıflanmıştır. Ama iş işten geçti, olan oldu bir kere.
Ayrılmak istediğini söylenlerin sevgililerini gerçekten sevdiğine inanmıyorum, tıpkı ayrılığı ilk duydukları anda kabul edenler gibi. Seven insan çeker gider ama "ben ayrılmak istiyorum sende kabul et dosça ayrılalım" diyemez. Seven insan sevdiği kendisinden ayrılmak istediğini söylediği zaman şaşırır, hayrete düşer, bu nasıl sevgi diye düşünür ve itiraz eder, kabullenemez. Ya da "cehennemin dibine kadar yolun var" diyerek defolup gitmesini, kendisini rahat bırakmasını söyler. Her halükarda ayrılığa razı olmaz. "Ben buradayım ve seni seviyorum, nereye gidersen git, ne halin varsa gör" der.
Sevmek hiç ayrılmamaktır, terkedildiğinde bile sevmeye devam etmektir, asıl ayrılık sevmeyi terketmektir, yoksa sevgiliyi terketmek değil. Sevmek sadece sevgili ferahlatıcı bir şelale olduğu zaman sevmek değildir, aynı zamanda yakıcı bir ateş olduğunda da sevmektir. Bundan başkası sevmek değildir. Sevgili genç olduğunda nasıl seviliyorsa yaşlı olduğunda da aynı derecede sevmek gerekir, sevgili güzel olduğunda nasıl seviliyorsa çirkin olduğunda da aynı derecede sevmek gerekir, sevgili sağlıklı olduğunda nasıl seviliyorsa sağlığını kaybedince de aynı derecede sevmek gerekir, sevgili yanındayken nasıl seviliyorsa uzaktayken de aynı derecede sevmek gerekir, sevgili varlığıyla mestederken nasıl seviliyorsa yokluğuyla kahrederken de aynı derecede sevmek gerekir. Nasıl bir anne çocuğunu dövse de sevse de evladı onu sevmeye devam ederse, sevgiliden gelen iyiliği de kötülüğü de aynı şekilde kabul etmek demektir sevmek.
"Hadi ayrılalım" demek "ben artık seni sevmiyorum, sen de beni sevme" demektir. Ayrılmak istediği söyleyenlere "hiç mi beni sevmedin", ayrılığı hemen kabul edenlere de "madem beni o kadar çok seviyordun da, sen nasıl razı oldun bu ayrılığa" diye sormak gerekir.