Sen Hiç
Sen hiç bir sokağın orta yerinde durup gelmesini bekledin mi gelmesini beklediklerinin? Saatlerce art arda yaktın mı sigaranın ucunu? Acaba şimdi kiminle, şimdi kimin diye geçirdin mi acı çeke çeke aklından? Sonra mutluysa bensiz eğer, bensiz yaşasın diyebildin mi yüreğin kan ağlarken? Demlenen çayı seyrettin mi hiç bir köşeye oturup, en azından ondan umut bulayım diye? Bir kitapta, bir şiirde, bir şarkıda mutluluk ararken herkes mutsuzluk aradın mı sen? Acıya aşık oldun mu bazen? Geçen saatleri kovalamaya çalıştın mı onsuzluğun verdiği ızdırabı hafifletebilmek için? İnsanlık gençliğe tutkunken bir yaşlansam'lı cümleler kurdun mu? Nasılsın sorusuna yaşlanıyorum diyebilme cesareti dolup taştı mı dilinden? Onlarcası kaldırımlara acımasızca basarken bir gün onun ayağı muhakkak değmiştir diye narince çekildiğin oldu mu bir kenara? Sonra geceleri uykundan sırılsıklam terle uyandın mı ansızın onu görüp rüyanda? Çalan her telefona koştun mu bütün mühim işlerini bir kenara atıp acaba telefonun ucunda ki ses mutluluğu getirtir mi bana diye? Hayata kafa tutmayı düşündün mü bir kez, onlar seni yargılamaya kalkarken? Seni anlamsızca kınayan insanlara dönüp, ben aslında iyi bir insanım, keşke tanısaydınız beni diyerek gösterdin mi yanıldıklarını onlara? Sevmeyi anlattın mı oturduğun her masada hiç bıkmadan, usanmadan? Karşılıksız sevmelerin ne büyük bir şeref olduğunu hissettirdin mi yeni doğan güneşlerde kendine? Bağıra çağıra aşığım dedin mi hiç beklenmedik bir anda? Sen sevdin mi hiç? Sevip de doludizgin sevilmediğin bildin mi aldığın nefeste? Her gün öldün mü hiç; bugün bir köşe başında boylu boyunca, yarın kim bilir hangi acının koynunda? Tamam sus, sakın konuşma!!