Sen Hüküm Giyerken O Hüküm Sürecek
Bir bahar soluğunu teninde hissettiğin bir zamanda, büyülenişin biçimsiz lezzetinin dolaştığını hissedersin kanında. Kıpır kıpırdır için ve yüreğin dalga dalga bir ihtişamın içinde derinlerde ta derinlerde yüzerken takılıverir kaleminin ucuna çünkü bahar soluğu sihirli bir imbik gibi aşk iksiri akıtmıştır yüreğine. Mevsim aşk mevsimidir, günlere damgayı vurmuştur sevdiğin. Durulur mu artık bundan sonra. Mutluluktan sarhoş olmuş dizelerin raksı başlayacak birazdan satırlarda. Her kelime pür neşe içinde kalem izlerinde bin bir mana arz edecek sevdiğini anlatırken.
Cümleler bir çift kanat takıp duygularına sevdiğinin yüreğine uçuracak seni. Çam yeşili ormanın serinliğinden tut da, ta gök mavisine dek senindir artık dünya. Konuştur artık Temmuz güneşini, ilkyaz akşamlarına çivilediğin bakışlarını anlat. İstersen bulutlara yoldaş tut gözlerini, dolu dolu olsun sevdiğinle, kirpiklerinden set yap düşürme damlasını bile, kendi denizinde yolculuğa çıkma zamanıdır şimdi.
Şimdi kaleminden şiirler düşecek 'sensin' tınısında şarkılar yarışacak. Gece ve gündüz özlemle başlayıp özlemle bitecek ama sen yine de korkusuzsun karanlığa karşı, korkusuzsun kendini onda yok edecek kadar. Yağan, kar olsa da içini ısıtacağını bilirsin, bilirsin sadece ateşin seni üşüteceğini. Bir armağan gibi düşünür, korursun, kollarsın, siper edersin kendini. Ne mesafeler kâr eder sana ne de imkânsızlıklar. Başka bir rüyaya bile izin vermez uykuların. Adı dilinde bir yemin gibi saklı can içindeki can candan öte bedenindeki yangın kordan beter
Bin bir yalan deseler de aşk için sen pembe bulutlarla boya, öyle bir yoğur ki yüreğinde, gerçekten öte bir gerçeğe bürünsün her satırdaki mana. Senin adın aşktır artık, aşkın adı sen.
Şimdi de dön kendini ara...
Yok oldun bak sonunda, ne tendesin ne de bedende. Zaman dilimleri arasında ara ki bulasın kendini. Bundan sonra o hüküm sürecek yüreğinde, sen ise hüküm giyeceksin onun gözlerinde... Adına Aşk denilmesi boşuna mı?