Sen Nereden Çıktın
Sözlük okur musunuz?
Ben okurum. Belli bir kelimeyi aramak gayesi gütmeden, rastgele çeviririm sayfaları. Çevirdikçe de "Ne çok kelime varmış anlamını bilmediğim" diye şaşar kalırım.
Biliyorum, şimdi içinizden "Ne diyorsun sen arkadaş? Sözlük mü kaldı bu devirde? Bir kelimeyi merak ediyorsam açarım Google'ı bakarım." diyenleriniz çıkacak. Sözlük konusunda başta TDK olmak üzere internette önemli çalışmalar mevcut tabii ki, ama ben yine de kendinize ait, arada sırada açıp bakabileceğiniz bir ya da birkaç sözlüğünüz mutlaka olmalı derim.
Hele özel bir konu üzerine yazılmış sözlükleri okumak bambaşka bir zevk verir bana.
İsmet Zeki Eyüboğlu'nun "Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü", Prof. Dr. Ethem Cebecioğlu'nun "Tasavvuf Terimleri ve Deyimleri Sözlüğü", Ferit Devellioğlu'nun "Türk Argosu", karıştırmaktan asla bıkmayacağım baş ucu eserlerimden bazılarıdır.
Fırsatını bulduğumda bu sözlüklere göz atar, çoğu zaman alışkanlıkla, üzerinde hiç düşünmeden ağzımızdan çıkan kelimelerin nereden türediğini, başka ne anlamlara geldiğini öğrenmeye çalışırım.
Örneğin; "Alfabe" kelimesinin eski Mısır dilinde A-B seslerini veren "alpha-beta"dan türemiş olduğunu, önce batı dillerine sonra da Arapçaya girdiğini biliyor muydunuz? Ben bilmiyordum.
"Abdesthane"nin Farsça âb (su), dest (el), hâne (ev, yer) kelimelerinin birleşmesiye "abdesthane" (elin su ile yıkandığı yer, el yıkama yeri) haline geldiğini, daha sonraları anlam değişmesiyle günümüzdeki anlamını kazandığını da bilmiyordum.
"Başkalarının sırtından geçinen" anlamındaki "Asalak" kelimesinin "asılmak" (takılmak, yapışmak)tan geldiğini de bilmiyordum.
"Asker" kelimesinin "toplamak, bir araya getirmek, kalabalık olmak, birikmek" anlamlarına geldiğini de sözlüklerden öğrendim.
"Cambaz" kelimesi, Farsça "cân" (can) ile "bâz" (oyuncu)dan "cânbâz" (canını göze alarak korkulu oyun gösteren, canı ile oynayan) olarak türemiş.
İzninizle, sözlük okuma alışkanlığım sayesinde kökenlerini öğrendiğim bir kaç kelimeyi daha sizlerle paylaşmak istiyorum.
"Kerhane" kelimesi Farsça bir kelime olan ve (işyeri, fabrika) anlamına gelen "Kârhane"den bozma olup yanlış anlamda "Genelev" karşılığında kullanılmaktadır.
"Gemici, gemi eri" anlamındaki "Levent" kelimesinin aslı İtalyanca aynı anlama gelen "Levantino"dur.
"Birine oyun oynamak, işe gizlice parmak sokmak" anlamındaki "Madik atmak" deyimi Ermenicede "Serçe parmağı" anlamına gelen "Madik"ten gelmektedir.
"Nargile", Farsçada "Hindistan cevizi" anlamına gelir. Eskiden hindistan cevizi kabuğundan yapıldığı için bu adı almıştır.
"Ucube", Arapça "a'ceb" (şaşılacak iş, olağandışı)den gelmektedir.
"Zampara", Farsça "zen-pâre" (kadının bir parçası)den, ses değişmesiyle "zampara" (kadından ayrılmayan, kadının ardınca giden) olmuştur.
Ben okurum dersem şaşırmayın sakın. Osmanlıca ve Türkçe sözlükleri zaman zaman içinden bir harf seçerek okurum, aklıma almaya çalışırım kelimelerin bazılarını. Eğer edebiyat ile uğraşıyorsak, hem de ciddi olarak uğraşmaya çalışıyorsak bunu yapmalıyız diye düşünüyorum Mehmet bey. Ayırca yazınızıda gayet eğitici ve bilgilendirici buldum. Yürekten tebrikler sıkı bir takipçinizim...👍