Sen Ve Hayat
Hayata gözlerinden tutundum... Sıcacık, bal köpüğü gözlerinden sarıldım umuda. En çaresiz anlarımda çarem oldun, umudum oldun umutsuzluğumda, mutluluğum oldun... Zor günlerimde bir dua gibi inandığımdın. Hayata tutunmak için tek nedenimdi gözlerin. Ben bu şehri varlığınla kutsandığı için sevdim. Yalnızlığımdın gittiğinde, geldiğinde bayramlarımdın, kaybolduğunu sandığım... Herşeydin anla işte! Bir insanın sevebileceğinden çok daha fazla bir sevgiyle tutundum ben sana. Kelimelerin yetmediği bir aşkın peşine düşüp, senli düşler büyüttüm geceler boyu... Öyle birikmiştin ki içimde, herşeyden daha öteydin, herşeyden daha fazla. Öyle ki kimse seni benden alamaz sanırdım. Kimsenin gücü yetmezdi aşkıma. Sevgimiz her imkansızı aşar, olmazlara bile meydan okur sanırdım. Sen ellerimden tuttuğunda üstesinden gelemeyeceğim bir dert olamazdı, böyle inandım yıllarca... Hayat; bir ömür boyu el ele, yan yana, yürek yüreğe yürüyeceğimiz engebeli bir yolculuktu ve tek ihtiyacım olan sıcaklığıydı ellerinin... Seninleyken güçlüydüm, umutluydum ve seviyordum sevmeyi. Seninleyken, bir anlamı vardı nefes alışımın, yürek atışımın ve herşeyin... Çok inandım bu düşe ben, çok kaptırdım kendimi. Herşeyin bir sonu olduğunu bilirdim de üstüne giydiremedim aşkımın nedense. Hayata gözlerinden tutunmuştum... Ve bir gün gözlerinden silindim nasıl oldu bilmeden. Sen ve hayat önce uzaklaştınız, sonra yokoldunuz. Tıpkı gözlerinden silinen zavallı ben gibi...