Sen ve Sen
Yazmam lazım sevgilim. Özleyişime bin engel sığdıran hayata seni ne kadar sevdiğimi… Damarlarım sen atarken, gözlerim seni görür gibi etrafa bakarken ve bütün boşlukları seninle doldururken…
Çürüyebiliyorum. Kimyanın hangi hali oluyor düşünürken sen, ben acımın hangi sen halinden beni vurduğunu biliyorum. Tıraş oldu zaman; saçlarını kestirdi yirmi dokuz harf, bu yüzden hepsinden çok fazla taşan sensiz eksiklik var… Hepsi kısa ama derin özlüyor. Benim gibi.
Elbet bir gün buluşacağız diyor şarkı; ben demiyorum, ben onun yalancısıyım. Elbet mi, bir gün mü? Hangi ihtimalin kel yanından bakarsam bakayım seni görmek istiyorum. Keloğlan masalları ve Şirin Baba'nın korumacılık rolü karşılıklı oynasa ben oradaki bekleyiş rolünü üstleniyorum. Her zamanki gibi. Bitse de masalları ve ben sana kavuşsam. Ejderhalar kovalasa beni ve kaçarken senin kalbine düşsem. Camdan kızlar kırılsa da kalbimin kırıldığını sansan ve sesinden rahatsız olur gibi kalbimi sarıp sarmalasan… Fikret Baba geldi yine; şarkımın diplomatik ve ekonomik sen krizine. Bir kuruşa binbir türlü aşkı sığdırdım yine yeniden… Pahalıya gitmedi ümitlerim, her zamanki gibi. “Yeter ki sen sev beni…” diyor o da. Aman! Dur! Yanlış anlama, onu sevme. Yani sev tabii de kalbine aşkla konan uçmayı sende öğrenen tek kuş ben olabilirim. Bunu bilerek uç bana. Fırtına olacakmış, meteoroloji mühendisleri ne bilsinler kalbimdekini… gökyüzüne bakarak tek fırtınanın orada olduğunu sanıyorlar; gelecek misin? Tüm dizelerimin Ahmed'e Nazım'a destursuz “onu çok seviyorum” dediği ters bir gecemdeyim, hadsizim. Kurtaracak mısın? Seviyorum, hâlâ ellerini, hâlâ senin gözlerini ve hâlâ tek senin kalbini. Yutkunduğum yalnız hastalıkların bana acıyarak çok yaşa dedikleri oluyor. Boğazımdaki değil kalbimdeki gıcıklığın sebebi olduklarını anlamaları zaman alıyor.
Birlikte, hep ve tek birlikte çok yaşayalım sevgilim. İçimden, sıradaki şarkı bana gelsin demiştim; tam da benim dünyam şarkısı denk geldi. Şarkı da biliyor ya; benim dünyam yok, dünyamın yitik ve köhne yokluğuna şilte atmışım, seni beklerken bir başıma kalırsam ve sen gelirsen dünyasız seninle bir dünya yaratıp birlikte ısınalım diye… O da biliyor. Çaktırmıyor.
Şiltem, ben, kalbimdeki gıcıklanan yalnızlık ve bekleyiş treni de seni bekliyor. Kaçarsak durmadan birbirimize çarpalım…