Sendin O
Güneşini yitirmiş bir sabahın kucağındayken tanıdım seni. Tam da ışığını bekliyorken... Gözlerimi yakarak doğdun dünyama. Öyle bir doğdun ki bütün karamsarlıklarımı alıp götürdün. Artık gelmez diyordum oysa, beklemek anlamsız, hem bundan sonra gelse ne olur, ne değişir diyordum. Ben yitirmişken umutlarımı gelsen ne olur... Sonra o karanlık sabahlarımdan birinde seni buldum. Avuçlarında umutlarım vardı. Gözlerinde karanlığı silen yaşam ışıltıları... Gülümsüyordun benim gözyaşlarıma inat. Seni bulmuştum işte. Hem de en beklenmedik bir zamanda. Uzansam ellerine, yokolup gidecekmiş gibiydin. Ne hayaldin ne de gerçek. Işığına alışınca gözlerim farkettim, yıllarca beklediğimdin sen. Acılarımı bir tek senin bakışların yok edebilirdi. Sen dokunursan çiçek açardı yaralarım ve anlamsızlığım bile anlam kazanırdı seninle. Gidip senin avuçlarına saklanmıştı umutlarım. Sendin o... Varolduğuna inandığım ama bir türlü bulamadığım ruhumun diğer yarısı sendin... Daha gözlerine ilk baktığım anda farkettim bunu inan. Güneşini çoktan kaybetmiş bir sabahın kucağındayken gördüm seni... O sen olmasaydın ansızın güneşi kucaklarmıydı karanlığım!...