Şerefine

Karmakarışıktı.Yaramaz bir kedinin oynadığı ip yumağı gibiydi ellerim.Sonunda battı güneş;gölgeler küçüldü,küçüldü,bitti.Benim zamanım şimdi:Gece!
Baştan çıkardım gölgelerde oyunu
Seni baştan çıkardım
Ellerimde iplerin var...
Binlerce kez gördüm seni,binlerce yüzünü.Görebilen gözlerim için inandım Tanrı'ya birkez daha.Her yüzünde ayrı bir koku,şimdiyse ölü balık kokusu yüzün...
Her dokunuşum ayrı oyun
Şimdi sıra bende
Kocaman bir gülümseme taktım
O matemli yüze
Belki cennet sadece benim annemin ayaklarının altındadır.Yanlış edilmiş bir cümleciktir o.Geç de olsa güzel yerini öğrenmen..
Zaferin doyulmaz hazzı var içimde
Azar azar tadıyorum bitmesin diye
Eğil önümde eğil ki
Bitişini kutlayalım..
Sabaha karşı girilir denize Smyrna'da,elinde bir şişe kırmızı şarap ile.Yok,birinci sınıf değil,köpeköldüren içilir sabaha karşı ve denizin içinde..Efsaneymiş ''köpeköldüren''şarabı,seni öldürmedi.
Dur,rengidir kırmızı
Kangren renginde şimdi şarabım
Olmayan şerefine kadeh kaldıralım...


(Tuana Aytaş ile ortak çalışmadır)

23 Şubat 2011 1-2 dakika 14 denemesi var.
Yorumlar (2)
  • 14 yıl önce

    bu denemede şiirime can veren yazılarınızdır yürek sesinizi kutlarım 👍

  • 14 yıl önce

    Şiiriniz yazıyı güzel yapan...