Serinkanlılık
-Yoruldun mu?
-Ay ay düşeceksin.
-Üstüne bişey giy, üşüteceksin.
-Aç ağzını, yemeğini ye, yoksa iğneci gelir.
-Git odanda çal ne çalacaksan.
-Ben sana demiştim.
Vesaire vesaire vesaire...
Dün'ü dünde aramaya gerek yok. Bugünümüzde dünlerimizin tekrarı bazen. Dışarda dolaşıp ebeveynlerin çocuklarına bulunduğu telkinleri gördükçe ben de bu şartlarda yetiştim diyebiliyorum. Hayata taze gözlerle bakanımıza nadir rastlıyorum. Gıptayla bakıyorum böyle kişilere.
Pozitif düşünce dalgası yayılıyor, anlatılıyorsa böyle bir ihtiyaç gelişmeye başlamış demektir. Kişilerle iletişimi kavga dövüş yaptığınızda kişi kendini kitler, karşı tarafı dinlemez. Ilıman bir yaklaşımın çoğumuz tarafından atlandığını gözlemliyorum. Kültürümüzde her alanda fanatizm had safhada. Kendini fark etmek dışarıdaki birini fark etmekten daha zor.
Şarkı sözlerimiz bile günümüz fanatizmine ayak uydurdu. "Bir ilkbahar sabahı güneşle uyandın mı hiç" gibi gönül okşayıcı şarkılar yerini "Aldım, verdim, ben seni yendim"li şarkılara bıraktı.
Kendi adıma kendimi denek ilan ettim ve olumsuz duygu, düşünce, davranış; kısacası ifadelerimi fark edip, üzerine eğiliyorum. İfade özgürlüğü yoğrulduğu zaman anlam kazanır.