Sevgiliye mektup
Günaydın sevgilim! Üstünde yine bir çiçek kokusu var bahardan kalma. Güneşin sarısı tenini ıslatırken sen her zamanki gibi farkında değilsin sevdaya ne kattığından. Baktığın zaman yokluğun hemen fark ediliyor nasıl bir bulut eksikse yağmurdan.
Sen belki umutlarımın vücut bulmuş halisin. Hayat ne güzel seninle. Gözlerin barut kokusu kadar yaksa da baktığın her yeri, canıma koyacak bir hüzün olmalı senden.
Şimdi resim gülüşüne çizilmiş. Gülüşün ki bazen bayram sevinci bazen yakamoz aksi. Bazen bir martının dost arayan çığlığı yankılanır gamzende. Sen doğum günlerinde dilemekten bile kıskandığım türkü tadında isteksin.
Ne yana koyarsam seni öbür yanım kırgın kendine. Bak tanışalı seninle iki bin gün oldu. Aramızdaki sevgi 17 sinde genç bir kız gibi. Evet hayatımda kadının dişisinden başka bütün dişiler vardı. Üvey kedim anneydi, ve yavrularını çoktan atmışlardı kapı komşularım. Oysa kendisi anne olacaktı sonraya kalmadan.İki canlıydı kalbi.
Artık bir şeylere kızarken bile sen geliyorsun aklıma aklım fikrine çeki düzen veriyor. Silahlar susmasa da ölüm haberleri kısık sesle ağıtlaştırılıyor.Yaşayabiliyor insan yarına bakarak. Benim sana baktığım gibi.
Günaydın sevgilim!. Bu sabah dünden daha güzel çünkü yaşam veriyor sözlerin kurumuş topraklara yağmur gibi. Seni sevmeyi seviyorum. Çok şey mi istiyorum? Evet çok şey seni. Ben bir sabah senin bahar kokan tenini yastığımda duyabilmeyi istiyorum
Günaydın sevgilim bu gün seninle çok güzel olacak.