Sevinçleri Talan Edilmiş Şair

Sevinçleri talan edilmiş bir şair tanırım. Kederler labirentlerinde umutları küllenen, çöl kızı Leyla'nın gözlerinin uçurumundan düşüp, soylu rüyalara hasret kalmış yorgun ve argın bir şair.

Yokluğun sığınağında anılarını zaman sicimine bir tespih titizliğiyle dizip, hüznü ve kederi imame yapan, yalanla, kamufle gülmelerde teselli arayan, kalbini avuçlayacak ve gönül çırasını yakacak birini yıllardır bekleyip duran bir şair bu şair. Zifiri karanlığın vadisinde ışığa hasret, karanlıkları paramparça etmek isteyen,

'Gel, gözlerim yollarda kaldı
Yıllardır uykuda kalan sevincimi uyandır.'

feryadıyla her doğan günün ufkunda beklediği ve henüz tanımadığı bir gönül ehlinin aşkıyla hoş olan şair, koruklardan pekmez çıkartan söze olan hasretliğini gizlemeden;

'gel gözlerim yollarda kaldı
bu çorak ömrüme
bir yağmur yağdır'

yalvarışıyla aşkla onurlanma arayışındadır hala.

Hayatını şiirleştirmek istediğim halde bu güne kadar bir türlü başaramadığıma hayıflandığımı itiraf etmeliyim.

Bilinmezliği hep dikkatimi çekmiştir. Bir o kadar da gönlü ve ruhu tok besinlerle beslenmiş, köklü bir inanca yaslanmış ve bilinmezin derinliğinde gezinmeyi bilge kişiliğine bağladığım muamma bir şair...

Nice küllenmiş sevdalara tanıklık yapmış bu kentin bir kenar mahallesinde gezinirken şairimizle geldik göz göze. 'Ant olsun ki yarım kalmaz sevdalar' anlamında bir şeyler fısıldıyordu. Aklımdan geçenleri okur gibiydi. 'Kurtulmalısın aklının iklimlerinden' derken hafifçe gülümseyen gözlerinde gördüğüm şu dizelerle sohbet sofrasına buyur ettim.

Topraktan filizlendi can
Sır, candaki gizli mercan
Kafeste uçunca kuş
Ne can kalır ne mercan.

Bu dizeleri bir sanatkar duyarlılığında bir de kendisi okuyarak yorumladı. 'Kuşu nasıl besliyorsun? Şeklinde bir soruyla başlattı muhabbeti. Yıllarca nefsin kölesi olanın iyi bir kuş bakıcısı olamayacağını iyi bilenlerdendi. Kuş tabiriyle ruhu kastettiğini iyi biliyordum. Sırlarla örülü bin bir deseni ruhunda damıtarak yeni renk ve kokularla bizi tanıştırmaya çalışan şairin hangi sevda iklimlerinde pişerek dirildiğini düşünmeye başladım.

Gönlüme çivilenen bakışlarıyla İçimde devleşen zifiri karanlıkları nasıl dağıttığına şahit olmalıydınız siz de.
Ruhumu gölgeleyen sembollerin efsunlu mısralarla nasıl dağıldığını, sükun bulmaz cezbe tufanlarında ruhumda yaşanan met-cezirleri anlatabilmek için en az onun kadar güçlü bir şair olmak gerekir.

'Her kime baktıysam seni görmek için
Kör gözlerime bir merhem çal tabip'

Bu dizelerdeki ince mesajı çözenler, sevgiliyi temaşa etme kaygısıyla dolu olan Şairin ruh yüceliğini daha iyi anlayacaklardır.

Bu şairin kim olduğu konusundaki merakınızı gidermeyi çok isterdim. Ancak sevgilisi dışında bilinmesini istemeyen biri. Sadece şunu belirtmeliyim ki, içimizden biri. Sizin gibi, benim gibi... Ama, farklı biri. Leyla'ya giden yol kavşağında şairle buluşma ve tanışmanız ümidiyle...

30 Kasım 2011 2-3 dakika 2 denemesi var.
Yorumlar