Sınav
Öğrencilik yıllarımdan itibaren deneme yazmayı çok seviyorum çünki içimden geldiği gibi yazıyorum ve ispatlama gereği de duymuyorum,"bana göre böyle",deyip köşeye çekiliyorum.
Bu yazıyı kaç profosör,doçent,öğretim görevlisi,öğretmen,memur,ana-baba,işçi okur bilmiyorum ama bu yazının bir çöküşün ve çürümüş bir politikanın itirafı olduğunu çok iyi biliyorum.Utanıyorum...
Yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal...
Geçenlerde tanımadığım bir vatandaşın videosunu izledim şöyle diyordu:"Şimdiki aklım oldaydı çocuklarımı okutmazdım,sakın beni yanlış anlamayın,okumaya da okutmaya da karşı değilim.İlkokul mezunu olup alanında gayet de başarılı olan iş adamlarını da tanıdım,üniversite mezunu olup bir kesere sap olamamış ve topluluk karşısında kem küm eden nice öğrencileri de tanıdım.Ben çocuklarımı ya tamircinin yanına verirdim ya inşat ustasının yanına hem hayatın zorluklarını daha iyi anlarlardı."
YÖK"ün kararına göre Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda baraj puanları kaldırıldı.Her ne kadar inanmak istemesem de yapılan açıklamaları defalarca okudum,güldüm daha doğrusu ağlayacak halimize güldüm.İlerleyen yıllarda bunun ne kadar tehlikeli ve yanlış bir yol olduğunu göreceğiz.Geçen yıl 700 bin öğrenci baraj altında kalmış,biz ne yaptık,pandemiyi bahane ettik online dersleri falan geçiştirdik(!)Bilirsiniz, "halının altına süpürmek"diye bir deyim vardır biz de onu yaptık.Acaba diyorum, kararın alınmasında bu sorun etkili olmuş mudur?
"Bu sistem öğrenciler arasındaki rekabeti artırarak,üniversitelerin kalitesini artıracak."Allah aşkına biri bana bunu izah etsin,hem öğrencilerden 5-6 net bekliyorsun hem 30 dk ek süre veriyorsun hem de bu cümleyi kuruyorsun,çok yazık...Bu sınava girenler artık birer genç yani yarın,ülkemizin çeşitli kademesinde görev alacak,söz sahibi olacak kişiler.5-6 net ortaokul öğrencilerinden bile beklenmemeli,siz,bizim zekamızla dalga mı geçiyorsunuz?
Ales,kpss,dgs,yds gibi sınavlarda da kalksın baraj,mademki pek önemi yok.
İktisadi ve İdari Bilimler alanlarında pek de tercih edilmeyen çalışma ekonomisi,maliye,kamu yönetimi,siyaset bilimi ve sosyoloji gibi bölümlerin doluluk oranının bu kararla artmasını bekleniyormuş.Peki,bu bölümler neden tercih edilmiyordu? O halde amaç, diploma vermek mi istihdam sağlamak mı, bunu da açıklasınlar rahatlayalım.
Gecesini gündüzüne katan,dişini tırnağına takıp çalışan,gözleri kan çanağına dönmüş,psikolojisi bozulmuş bunun için tedavi gören,alışkanlıklarından ve arkadaşlarından uzun süre uzak kalan ve baraj yüzünden hayallerini gerçekleştirememiş onlarca öğrenci arkadaşlarımı hatırlıyorum.Sizce onlara haksızlık yapılmış olmadı mı,ailelerine de.
Eğer amaç diplomaysa bir önerim var, iki yıllık veya dört yıllık,farketmez,bölümlerin yerine kurslar açılsın,iki,üç ay gibi kısa sürede diplomalar verilsin ve hiçbir öğrencinin duygularıyla,zamanıyla,parasıyla oynanmasın.
Basit bir örnek vermek gerekirse,yemek yemek için bile sofra kurulmalı,çatal bıçak ele alınma,lokma ağızda iyice çiğnenmeli ve yutulmalıdır kısacası bir emek bir fedakarlık olmalı.
Çalışan öğrenciyle çalışmayan öğrencinin aynı kefeye konması ne vicdana sıgar ne de adalet anlayışına.