Sınavizm
Milenyum çağının en belirgin ve yıllardır tek iktidar düşüncesi sınavizm..................
Bir gün mahallede oynuyoruz.Mahallemizin sokakları dar kapı kapıya bakıyor neredeyse, bir iki ufak beton yerin üzerinde "sek sek" karesi çizilmiş, bir köşede dört adım sayılarak ayarlanmış kaleler belli yukarı ki mahalleden geçen maçın intikamı alınacak, bir tarafta akşamları mahallenin büyük abilerinin ve onları izleyip kendilerine idol edinen küçük çocukların yaktığı ateşten kararmış duvarlar var.
Neyse, oyun oynuyoruz saklambaç. Her zaman ki gibi ebedeyim "sağım solum, önüm arkam ebe" diyerek saklambaçın bismillahını çekip arıyorum. Elimde de bir dal parçası, elinde sopayla gezmek büyük abilik,delikanlılık,kabadayılktı bizim orada. Ayrı bir cesaret katardı. Koşarak ararken birden köşeden fırlayan Kadir'ın gözüne girdi çubuk,ortalık kan revan......
Rıdvan hemen eve koştu, bense kayboldum ortadan ne olacağını bilmediğim için..........
İşte sınavizm öncesi, bir yaşantının gelecek nesillere aktarıldığı güzel bir anı, bunları dinledikçe özlem duyuyorum o mahallelerin delikanlılarına ve aynı mahalleden diye bacımız olan saklı aşklarına.
Artık yarınlara anlatacak güzel bir anı bile not edemiyoruz.Sevip,sevilemiyoruz.Bu durum gittikçe karşımıza terminatör bir toplum çıkacak. Bunun farkına varanlar veya varıpta varamayanlar kendilerini bu durumdan arındırmak için çaba göstermeli....
" Hayatın kösünüsünü bulup kök içine almak,gençliğimizin karesine bölünmesi gibi. "
Sınavlar olmasın,okullar kapansın demiyorum. Herkesin ihtiyacı vardır o tebeşir tozunu yutmaya,düşük notlar almaya. Zaten devletimize faydalı olabilmek için bu ülkeyi her alanda dünyanın lideri konumuna getirmeliyiz. Ancak derdim(iz) şu; bırakın da her nesil saklambaçta göz çıkartıp,dört adımdan kale yapıp oynasın. Okulda dik açıyı öğrendiklerinde onu sek sek oyunundan hatırlasın. Koşarak değil,yürüyerek ama sağlam ilerleyelim.
Bu belki bir protesto,belki de bir hiç.Ama haykırıyorum kurşun kalemimle " bu koşturulan atları bırakın da biraz atlığın diğer vasıflarını taşısınlar. Otarsınlar....."
EREN SAMİ