Sirke satmayın
Mesele aç kalmak mı dersiniz?
Hiç sanmıyorum, aç kalmak bir marifet veya bir özellik olsaydı eğer, herkes rahatlıkla yapabilirdi bunu...
Malumunuz, İslam inancına göre yeni bir ayın başlangıcı, Ramazan ayı başlamış bulunuyor. Nedense, ülkenin tuhaf bir özelliğidir, tutanlar, tutmayanlara düşmanca bakış yollarlar. Tutmayanlar da nedendir bilinmez, tutanlara küçük de olsa bir saygı duyayım anlayışında olmaktan çok uzaktırlar.
Elbette ki toplumun tamamını temsil etmiyor yukarıda yazdıklarım ama üç aşağı, beş yukarı durum bu veya buna yakın diyebiliriz.
Hep eski ramazanlardan bahsederiz, ne günlerdi diye yad ederiz, oysa, yeni ramazanları bozanların bizler olduğunu bir türlü keşfedemeyiz...
Dün sirkeyi gördüm masada, aklıma Ramazan Ayı boyunca oruç tutarak sirke satanlar düştü! Oysa, oruç tutanların veya tutabilenlerin ilk yapması gereken bal gibi olmak olmalı, işin doğrusu da bu değil midir?
Yani, ne iş yaparsanız yapınız, yaptığınız işin hakkını vermek gerek!
Öyle, ben oruç tutuyorum diyerek, gariban orucun arkasına hiç kimseler saklanmasın, o zamanı gelince kimseyi korumayabilir! Ameller, niyetlere göredir diye de bir şey var değil mi? Niyetiniz de ameliniz de yaşama yansıyan yanlarınız da temiz ve pak olsun lütfen...
Bunlar orucunu tutanlara veya tutamayanlara söylemek istediklerim. Tutmayanlara veya tutamayanlara ise söylenecek bir kaç şeyim var elbette.
Sizler de gereken hürmetten, saygıdan ve sevgiden uzak bırakmayın kendinizi. Her şey birlikte güzeldir bunu asla unutmayalım.
Oruç tutanlar, tutmayanları görünce orucun zevkine daha çok varabilir, tutmayan veya tutamayanlar da oruç tutanların aldığı keyfe, saygı duyarak ortak olabilirler.
Kısacası, sirke salatalarda, bazı çorbalarda ve raflarda güzel, suratımızda değil...
Geçmiş zamanlarda gördük bazı şehirlerde, oruç tutmayanların sokak ortasında dövüldüğünü... Çok yanlış bir hareket. Tabi tutmayanların da tutanlara saygı gösterip gizli yemeleri daha isabetli ve yerinde olurdu diye düşünüyorum. Herkes birbirinin inancına saygı gösterirse kendisi de saygı görecektir haliyle... Biliriz ki kul ile Allah arasında kimseler giremez. Benim günahımı Rabbım bir başkasından başkasının günahını da benden sormayacaktır. Ayrıca oruç tutmayan insanlar başka başka inanç ve kültürlerden de olabilirler. Onlara İslam'ın engin sevgi ve hoş görüsü ile yaklaşmak gerekir diye düşünüyorum. Toplumsak ayrışma her ne konuda olursa olsun çok da faydalı bir şey değil. Tabi ki farklı siyasi görüşlere de sahip olabiliriz ancak ortak paydamız Türk Milleti ve İslamiyettir... Bunlardan asla kimselere taviz vermemiz gerekir. Çevremiz bin türlü melanetler ile dolu dolu iken, birlik ve beraberliğimiz dostlara güven düşmanlara da korku vermeli... Bilenler bilir ayeti kerimedir ''Dinde zorlama yoktur.'' Yani namaz kılan da, oruç tutanda, zekat verende bunların hepsini kendi nefsi için yapmaktadır. Gerisi ise lafı güzaftan ibarettir. Güzel bir yazıydı kutluyorum içtenlikle kardeşimi...👍
Katkıların ve görüşlerin için teşekkür ederim ağabey 😏