Sırlarımızı Nerede Saklarız

Evet bu yazıda farklılık olsun soruyla başlayalım. İnsan sırlarını nerede saklar? Bir çocuğa sorsan sana sır ne ki der? Ergenliğe yeni girmiş bir gence sorsan benim sırrım yok ki herkes her şeyi biliyor der, yetişkine sorsan ağzında bir şeyler geveler. Bir yaşlıya sorsan  Allah ile benim aramda der. Peki sırlarımızı nerede saklarız? Gücümüz yeter mi ki saklamaya. İçimiz rahat eder mi ki söylemeden duramazsak. Ya da nereden çıkmış bu kelime ,ismi değişmeli bence adı  Can yakan olmalı ki duyan duyduğu zaman acıyı hissedip bir daha zikretmeye tenezzül etmesin. Bana göre en büyük yükü kalp yükleniyor çünkü o sırlarımızın ev sahibi...Hüzünlerin ,sıkıntıların, sızıların mutluluğun, sevincin, korkunun en uç noktada hissedildiği sonra dışarıya evrildiği yerin merkezi. Bu sebepten kalp bence sırların evi. Hayatta kalbi çalıştırmak için bir amaç gerekir, eğer ki sen kalbini kötü şeylere çalıştırırsan çok çabuk hastalanır, sen hasta kalbe yanlış ilaç verirsin verirsin kalp görevini ,yani beyne kan gönderemez beyin işlevini sağlıklı yerine getiremez,ihmaller zinciri başlar sonra.Ama  kalbini iyi şeylere çalıştırırsan güzel maksatlar hasıl olup insan sarj oluyor. MÜHİM OLAN BEYNİ VE KALBİ DOĞRU BİR ŞEKİLDE ÇALIŞTIRMAK GEREKİR. Biz kararlarımızı beyinle veriyoruz ama kuvvetimiz, kaynağımız, sevgimiz kalpten kaynaklanıyor. Bazı insanlar devamlı aklını kullanıyor bazısı sadece kalplerini kullanıyorlar .Ama asıl marifet hem aklını hem beynini kullanabilmekte ,bu insanlar büyük işler başarabiliyor .Lider olabiliyor ,ilişkiler süper rayında ilerliyor ilgi alaka muhabbet yerli yerinde ,her ne kadar yapamasam da eksiğimi biliyorum. Yani demem o ki denge önemli. Kalbin ve beynin sırları tam olarak çözülmese de  bize bahşedilmiş fevkalade hediyeler ,sırlarımızın evi ,membaı kıymetini bilelim... SEVGİYLE KALIN