Son Gündü
Artık son raddeye gelmişti. Acı iliklerine kadar işlemişti. Hep dahası olmaz buu en acısı demişti ama bu gerçekten en acısıydı. Çaresizlikle nasıl baş edilebilirdi ki? Hep bir yol olurdu hani. Son bir şans, son bir çıkış kapısı... Bu sefer yoktu işte. Mutlak sondan başka şansı yoktu. Yapmayı düşündüğü şey çok mantıksızdı. Evet. Sağlıklı düşünse asla yapmazdı. Evet. Ki aslında çokta korkuyordu ama artık mantığı bile tükenmişti. Acısız olmalıydı ama. En azından herşey biterken acıyı hissediyor olmamalıydı. Kendine yapabileceği son iyilik buydu. Yatağına uzandı. Sırt üstü, sadece tavanı görebiliyordu. O sonsuz siyaha çalan koyu maviye son kez bakmalı mıydı? Hayır. Vazgeçmek istemiyordu. Kararlıydı bugün sondu. Gözleri komodinin üstündeki saate takıldı. 23.45. Elindeki ilaçlara baktı. Aklındaki tek düşünce yeni günde olmak istememesiydi. Nefes alan her canlının yeni bir beklenti içinde bir umutla uyanacağı günde onun varlığı artık olmamalıydı. Doğruldu. Bütün ilaçları içti. Son su damlaları boğazından aşağıya yol almışken gözyaşlarıda onlara eşlik ediyordu artık. Tekrar yatağına uzandı. Yine yalnızlığına ağlıyordu ama bu sefer biliyordu ki kararında yalnızlığı yardımcıydı. Onu kimse kurtarmayacaktı. Birazdan kanına karışacaktı ilaçlar ve sonra... Kafasını saate doğru çevirdi. 23.58. Son gülümsemesini bıraktı dudaklarında. Artık acı yoktu. Nihayet sona etmişti.