Sonsuzluğuma Sonsuzluktan Mektuplar-1
Sonsuzluğum!
Sonsuzluk dolu,sonsuz sevdamı yazıyorum bu beyaz kağıda..Sen şimdi hep hayalini kurduğum sonsuzluk mekanında yada göklerde ,bilinmezlerde bir yerde umarım mutlusundur.Bensiz daha mutlu olduğuna inandığımdan kurduğum cümlelerin büyük çoğunluğu sitemkar olacaktır.Özür diliyorum,bu karamsar yaklaşımı sen kattın bana.Genellikle sevdalarda, yaptığından çok yapmadıklarınla yargılanırsın.Bende yapmadıklarımdan ötürü geceleri sadece senin hayalinle yatıyorum.Senin tabirinle hak ettiğim kadarıyla yetinmek zorundayım...Seni görmeler bile yasak bana.Ve ben kurduğum her hayale farklı vesikalar yüklüyorum sensin diye...Evet haklısının sesini duymak yetmeli bana çünkü hak etmiyorum fazlasını(!)
Senin mektubunda noktası bol cümleleri,ben hep 'seni özledim' diye doldurdum...Yanlış yaptım biliyorum.Sen beni özlemedin,seni özleyen sadece benim...Hakkında Bildiğim her şey sınırlı,sıradan birini bile senden daha iyi tanıyorum.Tüm sorun senin yıkamadığın,her gün biraz daha kalınlaştırdığın duvarların...Sen duvarlarını inşa ederken,her gün biraz daha devleşen o duvarların altında benim ezildiğimi bilmiyorsun..Senin duvarların eziyor,senin korkuların öldürüyor beni.Lakin sen bunların farkında değilsin.Yılmadan devam ediyorsun kurduğun duvarlara...Çünkü önemli olan ben değilim,önemli olan senin duvarların...
Seninle tatmak isteyip tadamadığım mutluluklar ,göz yaşı döküyor her gözlerimi kapadığımda.Geceleri sen uyuduğunda ben sabaha dek seni izliyorum..sen nefes nefese 'seni seviyorum' demedin belki bana.Fakat ben ilk gün aşıkları gibi o heyecanı taşıyorum.
Biliyorum;
Gözlerine bakmak,saçlarını okşamak,kokunu çekmek içime,sımsıkı sarılmak ...Bunların her biri imkansız bana.Fakat ben tüm bunların çaresini buldum.
Gözlerin diye güneşi izliyorum batarken,Saçların diye güneşin ışıklarını okşuyorum ve sensin diye yastığımı sarıyorum,sarılıyorum hayaline geceleri.Farkındayım bunların hepsi birer avuntu sana dair.Yeterince avutmasalar da ben yolumu buldum;seni sensizde olsa yaşıyorum...
'Aşkım' kelimesini kullanırken yüz ifadeni görmeyi ne kadar isterdim.Görmediğim bir hayali her gün her an düşlemek ne kadar zor...Üzgünüm sana söylemek isteyip söyleyemediğim o kadar söz var ki;Karşındaki ne kadar değerliyse,kelimeler o kadar kifayetsizleşiyor...Ve ben susuyorum,susmak zorundayım. Gözlerine bakarak sana 'seni seviyorum' diyemedim.Oysa bunu gerçekleştirmeyi ne kadar isterdim..Sevip,sevdiğimi anlatamamak kahrediyor beni..sen hayatımın her karesindeyken,ben hayatın hiçbir yerindeyim.Sımsıkı saramamak,gözlerinde kendimi görememek zor...Ne kadar ihtiyacım var sana bilsen...
Benim doğrularımın bir önemi kalmadığı,senin doğrularının yaşandığı bir sevdanın kölesiyim şimdi.Sen kural ve kaideleri belirlerken ben uymak zorunda kalıyorum.Kendime vermediğim değeri sana verirken, senin kattığım mesafeler yüreğimi acıtıyor.Sen koyduğun kuralları uygularken,ben bildiğim doğruları unutuyorum..
Bilmiyorsun geçen her gün bir şeyler götürürken benden,sen benim olmayan zamanı istiyorsun benden. 'Zamanı tanrı yaşar,kişi oğlu ölmek için yaratılmıştır.'
Korkuyorum biliyor musun Sonsuzluğum?
Sana hiç kavuşamamak korkusu eritiyor yüreğimi.Ben bu korkuları taşırken,sen koşar adım kaçıyorsun benden.Yoruldum sonsuzluğum,Varlığınla yokluğun arasında gidip gelmekten yoruldum.Her an hiç tutmadığın ellerimi bırakacağın,bir gün vazgeçeceğin korkusunu taşımaktan yoruldum..
Hiçbir zaman olmayacağını bildiğim düşler kuruyorum.Sana dair hayallerimde olmasa ,yaşadığım zamanın hiçbir anlamı olmazdı sanırım yada yaşamak denmezdi herhalde buna..Sonunu bilmediğim,sonundan çok korktuğum bu sevdanın baş rolünde sen varsın.Ben bu filmin sadece figüranıyım sonsuzluğum...Avuçlarının içine bıraktığım delikanlı gururumla tekrar söylüyorum:
'Seni Seviyorum sonsuzluğum,Seni çok seviyorum.'